'Hizmetine ihtiyaç kalmadığı gerekçesi ile sözleşme feshi' yargıdan dönüyor

'Hizmetine ihtiyaç kalmadığı gerekçesi ile sözleşme feshi' yargıdan dönüyor

Sözleşmeli personelin görevine son vermek isteyen belediyeler en çok "Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması" gerekçesine sığınsa da bunu ispatlayamadıkları için işlemler yargı tarafından iptal edilmektedir.

Bilindiği üzere Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 6 ncı maddesinde, "Personelin;

" İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması,

" İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,

" Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmemesi,

" Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması,

" Bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması,

" Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması, bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması,

hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmesi tek taraflı feshedilir." Hükmüne yer verilmiştir.

Danıştay karaları incelendiğinde özellikle belediyelerde "Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması" nedeniyle sözleşmenin fesih edildiği ama bu işlemlerin büyük çoğunluğunun iptal edildiği gözükmektedir.

Aşağıda Danıştay 12. Dairesinin yeni tarihli 2 kararı verilmiştir.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/5757
Karar No: 2022/2780

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesine istinaden sözleşmeli personel statüsünde teknisyen olarak görev yapan davacının, hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmadığından bahisle, 31/12/2019 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedilmesi ve 2020 yılında yenilenmemesine ilişkin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı işlemi ile ...tarih ve ...sayılı işleminin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

.... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; 21/01/2020 tarihli ara kararı ile davalı idareden, davacının görev yaptığı süreçle ilgili ödül, başarı, ceza bilgileri, görev yaptığı kadronun cetveli ile hizmetine ihtiyaç kalmadığını ortaya koyan somut verilerin gönderilmesinin istendiği, davalı idare tarafından verilen cevaptan, davacı hakkında herhangi bir disiplin soruşturması, başarısız/yetersiz olduğuna veya hizmetine ihtiyaç kalmadığına yönelik idarece yapılmış hukuken geçerli ve itibar edilebilir somut bir tespit veya tutanak bulunmadığının anlaşıldığı; bu durumda, dosya kapsamında davacının başarısız veya yetersiz olduğuna ya da hizmetine ihtiyaç kalmadığına yönelik davalı idarece yapılmış somut bir tespit bulunmaması karşısında, davacının hizmet sözleşmesinin yenilenmemesinin haklı bir nedene dayanmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemde idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılmadığı anlaşılmakla dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan '' idare, kendi eylem ve işlemlerden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.'' hükmü uyarınca, hukuka aykırılığı saptanan işlemler nedeniyle, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava açılış tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline, yoksun kaldığı parasal haklarının dava açılış tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Adana Büyükşehir Belediyesinin bütçe açığı verdiği, kamu hizmetinin devamlılığının sağlanması için yeterli miktarda memur personeli bulunduğu, personel fazlalığı sebebiyle davacının uzmanlık alanı dışındaki idari işlerde istihdam edildiği, Mahkeme kararı gerekçesinde yer aldığının aksine davacının hizmet sözleşmesinin disiplinsizlik ya da başarısızlık gibi sair sebepler nedeniyle değil hizmetine ihtiyaç bulunmadığından feshedildiği, yıllık olarak yapılan sözleşme bitiminde ihtiyaç bulunmaması durumunda personel ile yeniden sözleşme imzalamanın idarenin takdirinde olduğu, idarenin Mahkeme kararı ile sözleşme imzalamaya zorlanamayacağı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARAR SONUCU:

ONANMASINA 23/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2018/9943
Karar No: 2022/2726

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Hatay Büyükşehir Belediyesi . Daire Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesine istinaden sözleşmeli personel statüsünde istatistikçi olarak görev yapan davacının, 31/12/2016 tarihinde sona erecek olan sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin . tarih . sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal hakların ve .-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; 10/05/2017 tarihli ara kararı ile davalı idareden, dava konusu işlemin sebep unsurunu teşkil eden, davacının performansının istenilen düzeyde olmadığını ve kurumun beklentilerini karşılayamadığını gösteren somut bilgi ve belgeler ile davacı hakkında olumsuz bir tespit var ise bu tespite ilişkin somut bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği; ara karara verilen cevap dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, anılan hususlara yönelik herhangi bir somut bilgi ve belgenin gönderilmediğinin görüldüğü, ancak davalı idarenin savunma dilekçesi ile ara karara cevap dilekçesinde, davacının yapması gereken işlerin hizmet alımı yoluyla bir araştırma şirketi tarafından gerçekleştirildiği, bu nedenle davacının hizmetine duyulan ihtiyacın ortadan kalktığı belirtilerek buna ilişkin bilgi ve belgelerin sunulduğu, diğer yandan, anılan dilekçeler ile dilekçelerin ekinde sunulan "Kadro İhdası (Memur)" başlıklı belgeden, belediye meclisinin . tarih ve . sayılı kararı ile "1 adet" istatistikçi kadrosunun ihdas edildiği ve halihazırda bu kadronun da boş olduğunun anlaşıldığı; bu durumda, hakkında olumsuz bir tespit bulunmayan davacının, performansının istenilen düzeyde olmaması ve kurumun beklentilerini karşılayamaması gibi somut bilgi ve belgeye dayanmayan hususlar dikkate alınarak sözleşmesinin yenilenmemesi yoluna gidilmesinde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı; hukuk aykırı olduğu saptanan işlem nedeniyle davacının sözleşmesinin yenilenmediği tarih ile yeniden göreve başlatıldığı tarih arasındaki özlük ve parasal haklarının davacıya ödenmesi gerektiği; bununla birlikte, her hukuka aykırı işlem nedeniyle duyulan üzüntü manevi tazminat verilmesini gerektirmeyeceğinden, olayın gelişimi ve niteliği değerlendirildiğinde, davacıya manevi tazminat verilmesini gerektirecek şartların oluşmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal hakların davacının hizmet sözleşmesinin yenilenmediği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının iptal ve kabule ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların, kararın söz konusu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının sözleşmesinin, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebi ile yenilenmediği, işlemin hukuka uygun olduğu, bu işlemden kaynaklanan bir zararı bulunmadığından maddi tazminat isteminin reddedilmesi gerektiği, yerel mahkeme ve istinaf mahkemesi kararında zararın miktarının ve sebebinin gösterilmemiş olmasının ayrıca bozma sebebi olduğu, davacının Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü sosyal güvenlik denetmen yardımcısı kadrosuna 26/10/2017 tarihinde açıktan atandığı, istinaf mahkemesinin davacının işinden ayrıldıktan sonra tekrar çalışmaya başlayıp başlamadığını, yeni işyerinde ne kadar süre ile çalıştığını ve ne kadar maaş aldığı konusunu araştırmadan karar verdiği ileri sürülmektedir.

KARAR SONUCU:

DÜZELTİLEREK ONANMASINA 18/05/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.