İş Güvencesi ve Rotasyon Kırmızı Çizgimiz

İş Güvencesi ve Rotasyon Kırmızı Çizgimiz

GENEL BAŞKAN; İŞ GÜVENCESİNDEN VAZGEÇMEYİZ, ROTASYONA HAYIR

 

 

Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapıldı. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlık ederken toplantıda yetkili sendikalar ve en çok üyeye sahip üç Konfederasyonun Genel Başkanları da hazır bulundu.

2 hafta önce yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu Mart ayı toplasında Bakan Faruk Çelik'in Konfederasyonlara yönelttiği 6 ayrı başlıktaki konular bugün detaylı olarak masaya yatırıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik geçtiğimiz toplantıda;

-Kamu görevlilerinin statüleri,

-Üst düzey yöneticilerin atanma şartları ve görev süreleri,

-Kamu görevlilerinin dengeli dağılımı,

-Kariyer mesleklere atanma şartları,

-Disiplin cezalarının yeniden tanımlanması ,

-657 sayılı Kanunda yapılması öngörülen diğer değişiklikler şeklinde soruları Konfederasyonlara ileterek bu konulardaki görüş ve önerilerini talep etmişti.

 

PERSONEL STATÜLERİ

Toplantıda ele alınan ilk başlık olan Personel statülerinin değerlendirilmesi konusunda görüşlerini ifade eden Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “Türkiye Kamu-Sen'in yıllardır iş güvencesiz bir istihdam modelini net bir şekilde reddettiğini söyledi. Koncuk, "Yıllardır her platformda Türkiye Kamu-Sen olarak iş güvencesiz bir istihdamı kabul etmeyeceğimizi net bir şekilde söyledik. Çalışma hayatında maalesef birçok istihdam türü var. Örneğin sözleşmeli öğretmen durumunu hatırlıyorum. Bu sistem ne yazık ki başarılı değil tam tersine bir durum oldu. Bu öğretmenler kendilerini dışlanmış hissettiler, veliler bile bu öğretmenlere başarısızmış gibi baktı. Bu öğretmenler ve memurlar, vekil kadrosunda bulunanlar kadroya geçmek için bizden mücadele adına destek istediler. Siz geçtiğimiz günlerde 4/C lilerle görüştünüz. Bu görüşmeyle birlikte artık onlarda ciddi bir umut hasıl oldu. 4/C’liler artık kadro almalarına ramak kaldığını düşünüyorlar. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bu beklentiye cevap verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün çalışanlar 4/A’lı kadroya alınmalı, iş güvenceli duruma geçmeli, Devletimize yakışan da budur. Hükümet bu talebe uygun adım atmalıdır. Tekrar ifade etmek gerekirse Türkiye Kamu-Sen dayatmalar karşısında boyun eğmez düşüncemiz çok nettir. Bu konuyu tartışmayız iş güvencesinden taviz vermeyiz.” dedi.

 

KONCUK:SORUN MEMURDA DEĞİL, SEVK VE İDARE EDEMEYEN YÖNETİCİDE”


Bakan Faruk Çelik'in Devlet memurlarının verimliliği konusundaki yaklaşımına da cevap veren Genel Başkan Koncuk, memurların çalıştığını buradaki eksiğin sevk ve idare edemeyen yöneticilerden kaynaklandığını belirtti. Koncuk, "Memurlarımız çalışıyorlar. Siz hangi statüyü getirirseniz getirin mesele statü değil karakter meselesidir. Kadrolu memurlar son derece verimlidir ama 4/C'liler artık isyan noktasındadır. 90 yıldır bu memurların sayesinde bu günlere geldik. Ben de 32 yıllık devlet memuruyum. Genel olarak memurun başarısız olduğuna inanmıyorum. Bence problem çalışanda değil, yönetimde aranmalı. Sevk ve idare kabiliyeti olmayan yöneticiler ile bu işler yürümez. İyi yönetici olmayan insanın personelinden verim alınamaz. Yönetici motive noktasında iyiyse bu sorunlar olmaz. Esas olan sağlam ve maiyetindekileri motive edebilecek yönetici nasıl buluruz diye düşünmemiz lazım” dedi.

 

KONCUK: ROTASYONA KARŞIYIZ

 

Personelin ülke düzeyinde dağılımının değerlendirilmesi konusunda da Türkiye Kamu-Sen’in görüşlerini açıklayan Genel Başkanımız İsmail Koncuk, Bakan Faruk Çelik’in “780 bin km.lik ülkemizde eşit hizmet verelim. Öyle bir sistem kuralım ki dengeli bir dağılım olsun” sözlerine yanıt verdi. Koncuk, “ Türkiye Kamu-Sen olarak rotasyona karşıyız.Yer değiştirerek verim alınamaz. İhtiyaç bulunan personele ilişkin istihdam havuzunda norm sistemi gelmeli. Diğer kadrolarda norm tespiti yok ancak öğretmenlikte var. Öğretmenlik mesleğinde 66 bin ücretli öğretmen var, yani öğretmen açığı var. Personel ihtiyacı dendiğinde yalnızca Doğu illerini anlamak yanlış olur. İstanbul'da da Ankara'da da personel açığı bulunan alanlar var. Türkiye'de öğretmen, hemşire, ebe vs. İhtiyacı olmayan il yoktur. Öncelikle bu ihtiyaç tespitini yapmak lazım. OECD ortalamasına göre öğrenci başına öğretmen ihtiyacı 280 bin civarıdır. Hakkari'de de, İzmir’de, Adana'da, Muğla'da da ihtiyaç vardır. Onu oraya al bunu buraya ver anlayışıyla verimi artırmak, hizmette etkinlik sağlamak mümkündeğil. Yer değiştirmekle verimlilik artmaz aksine çalışanın motivasyon bozulur. Rotasyondan önce hükümet olarak yapmanız gerekenler var. Mahrumiyet bölgeleri için tabii burada yanlış anlaşılma olmasın, sadece doğu bölgemizi kastetmiyorum. Birçok yerde bu sıkıntılar var bu yerlerin cazip hale gelmesi lazım. Geçenlerde Urfa'da bir öğretmen bana 10 yıldır buradayım diyor. Çakılıp kalmış, ayrıca ekstra bir ödeme de yapılmıyor. Cazibe yok, rahatlatıcı bir uygulama yok. Ülkeyi yönetenler radikal bir anlayış ortaya koymalıdır. Son günlerde bir süreçten bahsediliyor. O zaman imamı, öğretmeni, ebeyi, hemşireyi oraya gönderecek adımlar atılsın. Türkiye Kamu-Sen şunu savunuyor; Türkiye personel temininde yaşanan güçlüğe göre 4 bkategoriye ayrılsın ve bu bölgelerde görev yapanlara maaşlarının yüzde 40-60-80-100 oranlarında fazladan ödemeler yapılsın. O bölgelerde görev yapanlara ayrıca derece verilebilir. Personel ihtiyacı olan yerlerde görev yapma özendirilir. Bu tedbirler alındıktan sonra verimliliğe bakılır. Tabii bunları yapmak için tüm kurumlar il ve ilçe bazında personel ihtiyacını belirlemelidir. Ancak bunların haricinde atılacak adımlar hoş bir durum yaratmaz.” dedi.

 

KONCUK:YÖNETİCİ OLACAK KİŞİLER LİYAKAT İLKESİNE UYGUN SEÇİLMELİ

 

Genel Başkanımız İsmail Koncuk, Kamuda Yöneticiliğe atanmada öngörülen hizmet süresine ilişkin başlığa dair de Türkiye Kamu-Sen’in görüşlerini açıkladı. Koncuk, “Kurumlara üst düzey yönetici olarak atanacaklarda aranan hizmet süresinin en az yarısı kadar o kurumda çalışma şartı getirilebilir. Yani bir kuruma bir genel müdür atanacaksa bu genel müdürün toplamda 12 yıl hizmeti olması gerekiyor ama hangi kurumda çalışmış olduğuna bakılmıyor. Oysa bir kurumda üst düzey görevler için aranan toplam hizmet süresi 12 yıldan 10 yıla çekilebilir. Ama bu kişinin hizmet süresinin en az 5 yılını bu kurumda geçirme şartı aranmalıdır. Çünkü yöneticiliğe atanacak kişinin o kurumla bir illiyet bağı olmalıdır. Dışarıdan gelen kişiler kurumların sorunlarını ve işleyişini bilemeyebilirler. Bu nedenle yönetici olacak kişiler kurum içerisinden kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde seçilmelidir.” dedi.

 

KONCUK:HÜKÜMET MEMURLUĞU’NUN ÖNÜ AÇILIYOR

 

Bakan Faruk Çelik’in Mart ayı Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısında 4. soru olarak ilettiği, “Yöneticilerin Görev Süresinin Değerlendirilmesi” konusuna da cevap veren Genel Başkanımız İsmail Koncuk, üst düzey yöenticilerin görev sürelerinin hükümetlerin görev sürelerine endekslenmesinin anlamının Hükümet memurluğu kavramının önün açmak olacağını söyledi. Koncuk, "hükümetler değiştiğinde görevden alınan Müsteşarı ya da Genel Müdürü müşavir yapacağız. Bu boş oturan atıl adamlar kadrosu oluşturacaktır. Bu uygulamanın anlamı Hükümet memurluğu demektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 400-500 civarı böyle kişi var. Bu uygulama devlete külfet yüklemekten başka bir şey getirmez. Yeni bankamatik memurları doğurur. Bizim Türkiye Kamu-Sen olarak böyle bir uygulamaya evet dememiz mümkün değildir” dedi.

 

KONCUK:KARİYER MESLEKLERDE KURUM İÇİNDEN GELENLERE YAŞ, YABANCI DİL, TEZ ŞARTI KALDIRILMALI

 

Genel Başkanımız İsmail Koncuk, Kariyer Mesleklere Atanma Sisteminin Değerlendirilmesi noktasında da Türkiye Kamu-Sen’in görüşlerini açıkladı. Koncuk, “Türkiye Kamu-Sen bu konuda kurum içinde çalışanların da kariyer ünvanlara atanabilmelerinin önü açılmalıdır. Kurumun ihtiyaç duyduğu kariyer unvan kadrolarının yüzde 50'si kurum içinden atanacak personele ayrılmalı, ancak kurum dışı şartların aynı kalması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bir kimse uzman ise dil bilmesi gereklidir. Kurum içinden gelenlere yaş, yabancı dil ve tez şartı kaldırılmalı, ancak ifade ettiğimiz gibi, yeni atanacak olanlarda şartlar aynen korunmalıdır. Bu işi sulandırmamak gerekir.” dedi.

 

KONCUK: CEZA UYGULANACAK FİİL VE HALLER”İN BELİRLENDİĞİ MADDE YENİDEN DÜZENLENEREK CEZALAR HAFİFLETİLMELİ

 

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Disiplin Sisteminin Değerlendirmesi başlığına ilişkin de Türkiye Kamu-Sen’in görüşlerini ifade etti. Koncuk, “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller”in belirlendiği madde yeniden düzenlenerek cezalar hafifletilmeli, maddede yer alan ceza silsilesi uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma olarak muhafaza edilmelidir. Buna göre, maddenin “Kademe ilerlemesinin durdurulması” başlıklı “D” bendinin “h” fıkrasında yer verilen “Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak” ile “j” fıkrasında yer verilen “Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak” ifadesi ilgili kısımdan çıkarılarak “Kınama” başlığı altındaki “B” bendine yeni birer fıkra olarak eklenmeli; “B” bendinin “d” fıkrasında yer alan “Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışta bulunmak” ifadesi ile “Devlet memurluğundan çıkarılma” cezasını gerektiren fiil ve halleri belirleyen “E” bendinin “a” fıkrası metni içinde yer alan “işi yavaşlatma ve grev” ifadesi, siyasi partilere girmeyi yasaklayan “c” fıkrası ve “f” fıkrası içinde sayılan “ ve iş sahiplerine” ifadesi madde metninden çıkarılmalıdır.İş sahiplerine fiili tecavüzde bulunma olarak tanımlanan ve Devlet memurluğundan çıkarılmayı öngören madde, darp edilen doktor, hemşire, öğretmen, zabıta, postacı, vergi denetmenleri gibi memurların nefsi müdafaa hakları da göz önünde bulundurularak 125. maddenin “Aylıktan kesme” başlıklı “C” bendinde yeni bir fıkra olarak değerlendirilmelidir. “Kademe ilerlemesinin durdurulması” başlıklı “D” bendine bir fıkra eklenerek oluşturulacak komisyonlar tarafından işyerinde mobbing uyguladığı tespit edilenlerin cezalandırılması sağlanmalıdır. Ayrıca ilgili maddedeki “Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükmündeki keyfiyeti ortadan kaldırmak için cümledeki “uygulanabilir” ifadesi, “uygulanır” olarak değiştirilmelidir. “ dedi.

 

BAKAN ÇELİK: BİR SONRAKİ TOPLANTI BAŞBAKANLIK’TA YAPILACAK

 

Ayrı ayrı değerlendirilen başlıkların ardından konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili genel bir düzenleme yapmaya çalıştıklarını belirtirken, Hükümet olarak 657’nin tümden değişmesi yönünde görüşün ağırlık kazandığını ifade etti.

 

Bakan Çelik, önümüzdeki günlerde Başbakanlık’ta üst düzey bürokratlarla birlikte yapılacak toplantıda Konfederasyon başkanlarının da olacağını kaydederek, geçtiğimiz günlerde Başbakanlı’ğa gönderilen 24 maddenin bu görüşmeler neticesinde daha da artabileceğini söyledi.

 

Bu arada Türkiye Kamu-Sen yöneticileri ve uzman ekibimizin Kamu Personeli Danışma Kurulu Mart ayı toplantısının hemen ardından başlattığı ve hummalı bir çalışmanın ardından netleştirdiği kapsamlı rapor Bakan Faruk Çelik ve diğer yetkililere sunuldu.

Kamu Personel sisteminin özünü oluşturan konular Türkiye Kamu-Sen tarafından detaylı bir şekilde değerlendirildi ve memurların 657 sayılı Kanunun eksiklikleri nedeniyle yaşadığı sorunlar da tespit edildi. Hazırlanan detaylı raporda sayıları 2,5 milyonu bulan memurların ve memur emeklilerinin sorunlarına çözüm önerileri de getirildi.

 

Türkiye Kamu-Sen'in hazırladığı raporu incelemek için aşağıdaki linki tıklayınız...

/downloads/657 SAYILI KANUN DEĞİŞİKLİK TALEP(2).doc

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.