Kılıçdaroğlu, KPSS, sözlü sınav ya da kariyer danışmanı yapılan güzellik kraliçesi

Kılıçdaroğlu, KPSS, sözlü sınav ya da kariyer danışmanı yapılan güzellik kraliçesi

Kılıçdaroğlu, KPSS, sözlü sınav ya da kariyer danışmanı yapılan güzellik kraliçesi. Yeni Şafak'tan Ahmet Ünlü'nün yazısı...

Kılıçdaroğlu, KPSS, sözlü sınav ya da kariyer danışmanı yapılan güzellik kraliçesi. Yeni Şafak'tan Ahmet Ünlü'nün yazısı...

Kılıçdaroğlu, genç mühendislerle yaptığı video konferans toplantısında; “Kamu yönetiminde liyakati egemen kılmak, KPSS’de sözlüyü tümüyle kaldırmak zorundayız. Bir genelgeyle her şey değişebilir, Cumhurbaşkanlığı'nın genelgesi. Bütün kamu kurumları sadece boş kadrolarını KPSS’den talep edip dolduracaklardır. Hiçbir kamu kurumu KPSS dışında eleman alamaz artık. Niçin yapılmıyor bu? Torpil yüzünden yapılmıyor. Torpilin de gözü kör olsun diyoruz” dedi.

Bu kadar iddialı ifadeler kullanan bir muhalefet liderinin eksik bıraktığı ise CHP yönetiminde olan belediyelerdeki personel alımına ilişkin örnek uygulamaları anlatmayı unutmasıdır. Onun anlatmayı unuttuğu CHP’li belediyelerdeki örnek uygulamaları biz anlatalım da gençler biraz ilham alarak öğrensinler ve gelecekten ümitlensinler.

CHP’li belediyeler sözlü sınavla eleman alıyor mu veya kamera kaydı kullanıyor mu?

Kılıçdaroğlu, sözlü sınavlarda kamera kaydı alınmasının da yargı denetiminde önemli olduğunu ifade etmiş, sözlü sınavlarda kamera kaydı olması gerektiğini savunmuştu. Zaten CHP’nin 2015 ve 2018 yılı seçim bildirgelerinde atamalarla ilgili 7 önemli kriter getirmek istediğini de görüyoruz. Bu kadar süslü ifadelere rağmen Kılıçdaroğlu’nun niçin inandırıcı olamadığını CHP’li belediyelerdeki uygulamalara baktığınızda anlayabilirsiniz.

Öncelikle CHP’nin kazandığı belediyelerde bu taahhütlere ne kadar uyulduğunu bilmemiz gerekiyor. Malum, belediyeler iktidar adayları için küçük bir iktidar provasıdır. Üzülerek belirtelim ki CHP, yazdıklarının tamamını CHP’li belediyelerde adeta paspas edip ayaklar altında ezmiştir. Şimdi de bu işi nasıl yaptığını açıklayalım.

CHP’li belediyeler hem KPSS A grubu kadrolara hem de KPSS B grubu kadrolara sözlü sınavla eleman alıyorlar. İsterseniz örnekler için mülga Devlet Personel Başkanlığı’nın internet sitesine bakılabilir. Yani CHP’nin seçim beyannamesinde yer alan taahhütlerini bizzat CHP’li belediyelerin nasıl paspas ettiğini görebilirsiniz. İşte bu tür ikircikli uygulamalar CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun inandırıcılığını kaybettiriyor. Bunun adına en hafif tabirle utanmazlık deniliyor.

Eğer Kılıçdaroğlu, gençlerle yaptığı söyleşide ve seçim vaatlerinde samimi olsaydı, öncelikle CHP’li belediyelere bir genel yazı göndererek hem KPSS A grubu kadrolara hem de KPSS B grubu kadrolara memur alımları ile işçi alımları ve sözleşmeli personel alımlarında hiçbir şekilde sözlü sınav yapılmayacağını ya da sınavların kameraya kaydedileceğini talimatlandırırdı. Ancak, şu ana kadar böyle bir yaklaşım göremedik. Belki akıllarına gelmemiştir diyerek biraz teselli olabiliriz.

Sınavların bağımsız, adil, objektif ve şeffaf bir biçimde gerçekleştirilmesinin sağlanacağını taahhüt eden bir parti, öncelikle CHP’li belediyelerde genel bir uygulama ile sözlü sınavı tamamen kaldırır ya da sözlü sınavlarda kamera kaydı uygulamasını başlatırdı. Ne yazık ki şu ana kadar böyle örnek bir uygulamayı göremedik. Kurumların istemesi halinde KPSS puanı en yüksek olandan başlayarak personeli alımı yapması mümkündür. Mesela yıllardır CHP’nin kalesi olan Çankaya Belediyesi’ndeki objektif (!) personel alımları kamuoyu ile paylaşılabilir. Ya da sınavlara KESK ve DİSK dışındaki memur ve işçi sendikalarından gözlemci katılımı da sağlanabilir. Bunu yapmak için iktidar olmaya gerek yoktur. Şimdi Kılıçdaroğlu duydu ve zerrece utanması varsa CHP’li belediyelerde sadece KPSS’nin esas alınacağını açıklamasını bekliyoruz.

CHP’li belediyeler sınavsız eleman alıyor mu, sadece KPSS puanı mı esas alınıyor?

İşçi ve memur alımlarında da benzer uygulamalara devam edildiğini görüyoruz. Yani İş-Kur tarafından gönderilen adaylar arasından sözlü sınav yapılmaktadır. Aynı şekilde memur alımlarında KPSS’nin yanında sözlü sınav da yapılmaktadır. CHP’li belediyelerin sözlü sınavlarda objektif davrandıklarını nasıl bileceğiz? Kamera kaydı var mı, sınav kurulunda sendikalardan temsilci var mı, sadece KPSS puanı esas alınıyor mu? İşte o zaman hükümeti eleştirmenin inandırıcılığı kalmıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesindeki görevde yükselmede yüksek puan alanların sözlüde düşük puan verilerek nasıl başarısız yapıldığı rezaletini anlatmaya gerek var mı? Yani ben yaparsam sınav objektif oluyor, hükümet yapınca subjektif oluyor, işte bu mantık hastalıklı bir mantıktır. Moğultay zamanında yapılan hakimlik sınavlarını hatırlatmaya ise gerek dahi duymuyoruz. İsteyenler “Ben de o sınava girmiştim” başlıklı yazımı okuyabilirler.

Elbette CHP’li belediyeler sınavsız da eleman alıyorlar. Eğer belediyede istisnai kadro varsa bunu imkan dahilinde kullanmayan yoktur. Yani, CHP’li belediyeler de özel kalem müdürlükleri vasıtasıyla eş dostu sınavsız memur yapıyorlar. Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyeler hiçbir şekilde sınavsız eleman almadı diye itiraz ederse biz de buradan özür dileriz. Ama edemez. Aynı şekilde sözleşmeli teknik personel alımında da sınavsız personel alımı yapıyorlar. O zaman CHP, hangi adaletin ve liyakatin peşinde koşuyor?

Kılıçdaroğlu’nun, güzellik kraliçesinin sınavsız atanmasından haberi var mı?

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamaların benzerlerini İmamoğlu’nda da görmüştük. Göreve gelmeden önce “İşe alımlarda şeffaflığı ve liyakati getiriyoruz. Belediyenin ve iştiraklerinin personel alımlarını ve kriterlerini açıkça ilan edecek, iş arayan vatandaşlarımız kariyer sayfamıza online olarak başvurup tüm süreci takip edebilecekler” diyen İmamoğlu koltuğa oturduktan sonra sistemin açıklarını sonuna kadar kullanmaya başladı. Nihayetinde İmamoğlu halka verdiği her şey çok güzel olacak sözünü tutmuş oldu.

Nitekim Miss Turkey Güzellik Yarışması’na katılan 24 yaşındaki CHP Büyükçekmece Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Personel Yönetim A.Ş.’de ilansız ve sınavsız kariyer danışmanı olarak göreve başlatarak her şey çok güzel olacak sözünü somutlaştırdı. Moda ve Tekstil Bölümü mezunu bir hanımın sınavsız kariyer danışmanı olarak atanmasını normal görenlere elbette diyecek bir şeyimiz olamaz. Belki de Kılıçdaroğlu’nun bu tür sınavsız atamalardan haberi yoktur.

Göreve başlarken personel alımlarında şeffaflıktan, adaletten ve liyakatten bahsederek kendine yön tayin eden bir kişinin Miss Turkey benzeri kişileri ilansız ve sınavsız olarak işe almasında herhalde bir hikmet vardır. Yoksa bu davranışa milletin ağzını doldurarak ne diyeceğini İmamoğlu daha iyi bilecektir. Ha bu arada buradan Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nu sınavsız personel alımları hakkında göreve çağıralım da isterlerse onlar soruşturmaya başlamasınlar.

CHP objektif uygulamalara Çankaya Belediyesi’nden başlayabilir mi?

CHP’nin tartışmasız kalesi olan ve yıllardır yönettiği Çankaya Belediyesi’nde müdür ve üzeri atamaların hangi objektif kriterlere göre yapıldığı veya memur ve işçi alımlarında KPSS dışında sözlü sınav uygulayıp uygulamadığı açıklanırsa inandırıcılık o kadar artacaktır. Zorunluluk yoksa niçin objektif uygulamalar yapsınlar ki. Nitekim CHP’li belediyeler istisnaları sonuna kadar kullanmışlardır. Hatta daha da ileri giderek CHP’li belediyelerdeki taşeron işçiler biraz araştırılsa kim kimin akrabasıdır daha net görülecektir. Hangi belediye meclis üyesinin yakınları taşeron olarak alınmıştır? CHP’li belediyelerin personel alımında uygulanan bunca sübjektif uygulama varken Kılıçdaroğlu’nun pişkin bir şekilde objektiflikten ve adaletten bahseden açıklamalar yapması inandırıcı olmuyor.

Siyasi kadrolaşmanın oluşturduğu olumsuzlukların giderileceği vaadine CHP’li belediyelere bakarak inanabilir miyiz? Yeni kazanılan belediyelerdeki eski ilçe başkanlarının atanmaları da Kılıçdaroğlu’nun özetlediği kariyer ve liyakat ilkelerine ne kadar uyuyor değil mi?

Sonuç olarak, CHP’nin geçmişinin yanında mevcut durumunun da çok parlak olduğu söylenemez. İsteyenler CHP’li belediyelerin Sayıştay raporlarına bakabilir. Ayrıca, CHP’li belediyelerdeki baldız, yeğen, damat vb. atamalarına bakılırsa ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Ha bu arada Kılıçdaroğlu’nun SSK genel müdürlüğü döneminde abisi Ali Kamer Kılıçdaroğlu’nun oğlu Ali Naki Kılıçdaroğlu’nu “Açıktan ve sınavsız olarak” SSK İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı’nda mühendis olarak işe başlattığını anlatmaya gerek yoktur. Öyle bozulmaya ve gücenmeye gerek yok, sıkıysa yazdıklarıma yalan densin, ben buna da razıyım. Tek kelimeyle özetleyecek olursak, CHP’nin geçmişte veya halen belediyelerdeki uygulamaları bundan sonra da yapacaklarının garantisidir. Kılıçdaroğlu’na âcizane tavsiyemiz, temizliğe öncelikle kendi evinin önünü süpürerek başlamasıdır. Zira çok kirli.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.