Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, kamudaki taşeron çalışanlarının işçi statüsüne, 4/C’li geçici personelin ise 4/B’li sözleşmeli statüye geçirilmesine ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu. “Ana talebimiz, bütün güvencesiz ve esnek istihdam modellerinin kalıcı bir şekilde kaldırılması ve bu kapsamlardaki geçici, sözleşmeli, vekil, ücretli gibi tüm personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/A maddesi kapsamında kadrolu statüye geçirilmesi yolundadır.” diyen Koncuk, bundan sonra kamuya güvencesiz personel alınmaması gerektiğini ifade etti.  

Genel Başkan İsmail Koncuk, açıklamasında şunları söyledi:

 “Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemiz, bir meyvesini daha veriyor: 4/C’li geçici personel 4/B’li sözleşmeli statüye, kamu kuruluşları ile belediyelerdeki taşeron çalışanları da kamu işçisi statüsüne geçiriliyor. 

Detayları ve statü değişiklik şartları henüz kamuoyu ile paylaşılmamış olsa da sayıları 850 bine ulaşan ve gerek maaşlarının düşüklüğü gerekse iş güvencesi, kıdem tazminatı, fazla mesai, izin, çalışma süresi, çalışma ortamı gibi özlük hakları bakımından bir trajediye dönüşen sorunlar yumağı haline gelmiş kamuda taşeron istihdamının son bulacak olması son derece olumlu bir adım olmuştur. 

Bununla birlikte 4/C’li geçici personelin 4/B’li sözleşmeli statüye geçirilmesi ise talebimizi tam olarak karşılamasa da güvenceli istihdama geçiş süreci açısından bir aşama teşkil etmektedir. Bilindiği üzere 4/B’li sözleşmeli istihdamı da izinler, ücretlendirme, harcırah, yer değiştirme, görevde yükselme, iş güvencesi gibi haklar bakımından sorunlu bir modeldir. Bu nedenle bu uygulama 4/C’li personelimizi rahatlatacak ama mevcut sorunları tam olarak çözmeyecektir.  

Türkiye Kamu-Sen olarak ana talebimiz, bütün güvencesiz ve esnek istihdam modellerinin kalıcı bir şekilde kaldırılması ve bu kapsamlardaki geçici, sözleşmeli, vekil, ücretli gibi tüm personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/A maddesi kapsamında kadrolu statüye geçirilmesi yolundadır. 

Ayrıca özelleştirilen kuruluşlardan gelen 4/C’li çalışanlarımızın pek çoğu özelleştirilen KİT’lerde meslek sahibi, kalifiye personel olarak çalışmaktaydı ancak statüleri gereği 4/C’li geçici personel olarak vasıfsız işlerde çalıştırıldılar. Bu çalışanlarımızın 4/B’li statüye geçerken sahip oldukları diplomaları veya sertifikalı meslekleri üzerinden, unvanlı pozisyonlara atanması, personelimizin potansiyelinden ve kabiliyetlerinden faydalanmamız ve mağduriyetlerin çözülmesi bakımından gereklidir. 4/C’li personelimizin sözleşmeli statüye geçirilmesi esnasında kurumsal istisnalara gidilmemesi, TÜİK dahil kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan bütün 4/C’li personelin 4/B’li statüye geçirilmesi en doğru adım olacaktır. Aynı zamanda geçtiğimiz dönemde Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarında ve toplu sözleşme görüşmelerinde de karar altına alınmış olan KİT’lerde memur işi yapan kamu işçilerinin memur kadrolarına atanması konusu da bu uygulama ile birlikte hayata geçirilmelidir.  

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıllarda 4/B’li sözleşmeli personel kadroya geçirilmişti. O dönemde yapılması gereken sözleşmeli istihdamına son vermek varken, sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasından vazgeçmek yerine 4/B’li statüde istihdama aynı şekilde devam edilmişti. Şimdi 4/C’li personel ile taşeron çalışanları açısından olumlu bir adım atılırken kamuda güvencesiz istihdama son vermek adına da önemli bir fırsat yakalanmıştır. Bu andan itibaren bir daha kamuda taşeron istihdamı olmamalı, hiçbir kuruma 4/C’li personel alınmamalıdır. Bunların yerine güvenceli ve kadrolu kamu görevlileriyle kamu hizmetleri yürütülmelidir. 

Henüz detayları netlik kazanmasa da kamuda daha güvenceli bir istihdam sistemine geçiş açısından önemli bir adım olan bu kararı memnuniyetle karşıladığımızı belirtiyor, bu kararın ardından kamuda tüm güvencesiz istihdam modellerinden vazgeçilerek güvenceli istihdama dönülmesi yolundaki mücadelemizi daha büyük bir inançla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyorum.”