Bir çok husus vardır ki geçmişte yapılan uyarılara rağmen hatada ısrar edilmektedir. Örneğin;

1- MEB son yıllarda yer değiştirme takvimi öncesinde norm güncellememekte ısrarını sürdürmekte, güncelleme yapsa bile mevcut durumu güncellediğinden bir anlamı olmamaktadır. Örneğin şu anda başlayan takvime göre alınacak (yer değiştirecek) öğretmenler, 2017-2018 eğitim öğretim yılında görev yapacaklardır. İl içi yer değiştirme öncesinde norm kadro durumu 2017-2018 esas alınarak düzenlenmelidir.. Aksi halde yeni norm açılacak okullara il içi yer değiştirmede öğretmen gidemeyecek, normu kapanacak okullardaki öğretmenler de norm fazlası haklarından yararlanamayacaktır. (Bu konuda norm güncellenmese bile açılması ya da kapanması kesin olan kadrolarla ilgili bir çalışma yapılabilir.)

2- İl içi yer değiştirme öncesinde okulların dönüşümü ya da ikili eğitimden normal eğitime geçiş süreçleri tamamlanmalıdır.

Bu noktada dikkat edilmelidir. Örneğin İzmir İlinde Milli Eğitim Müdürünün ikili eğitim yapılan okulların normal eğitime dönüştürülmesi çalışması başlattığı bilgisi bize ulaşmıştır.

Eğitimciler olarak tabii ki normal eğitimi savunuyoruz fakat sancılı, acılı, ben yaptım oldu anlayışına bağlı bir geçiş değil bilimsel verilere dayalı objektif bir geçiş olmalı, öğretmen ve öğrenciler mağdur edilmemelidirler.

Örneğin 20 derslikli A ilkokulunda ikili eğitimde 40 şube vardır. 40 şubenin normal eğitim adı altında 20 ye düşürülmesi ile beraber;

a- Sınıf mevcutları artacaktır. 25 ortalama şubesi olan okulda bir şube 50 öğrenciye çıkabilecektir ki bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Sınıf mevcudu maksimum 30 olacak şekilde planlama yapılmalıdır.

b- Birleştirilecek sınıfta okuyan öğrenciler başka sınıflara gitmek, öğretmenlerinden ayrı kalmak durumunda kalacaklardır.

c- İzmir gibi Sınıf Öğretmenliği kadrosunun sıkışık hatta fazla olduğu bir yerde yeni fazla öğretmenler yaratılacaktır. Diğer branşlarda da aynı sorunla karşı karşıya kalınacaktır.

Bu gerekçelerle yapılacak geçişlerde öğretmen ve öğrencilerin mağdur edilmeyeceği yöntemler uygulanmalıdır. Örneğin öğrencinin öğretmeninden ve sınıf arkadaşlarından ayrı kalmamaları sağlanmalı, normal eğitime geçiş için acele, popülist hareket edilmemeli, yeni derslikler, yeni okullar açılarak süreç yönetilmelidir. Aksi yaklaşım sorunları derinleştirecektir.

3- Bir çok ilde norm fazlası öğretmen olduğu halde ve il içi yer değiştirmede sıkışıklık yaşandığı halde emeklilerden boşalacak kadroların sisteme yansıtılmaması mağduriyet yaratmaktadır. Emeklilik nedeniyle boşalacak kadroların il içi yer değiştirmelerde yansıtılmaması sorunu derinleştirmekte, norm fazlası öğretmenler de eritilememektedir. Emeklilik başvuruları bugünlerde gerçekleştiğine göre boş kadrolar sisteme yansıtılmadan önce emeklilik başvuruları alınmalı ve onlardan boşalacak kadrolar da değerlendirilmelidir.

4- Zorunlu hizmet kapsamında olan ve zorunlu hizmeti çeşitli nedenlerle ertelenmiş öğretmenlerin bugünlerde yaşadıkları özellikle ikisi de öğretmen olan eşlerden birinin bu hizmeti tamamlamakta olması değerlendirilmeli ve sorunları çözülmelidir.

5- 2010 ataması KPSS skandalı nedeniyle Aralık ayında yapıldığından bu grup öğretmenlerin özellikle zorunlu hizmet noktasında mağduriyetleri söz konusudur. Kendilerine bağlı olmayan hatta mağdur edildikleri bu noktada da tedbir alınması gerekir.

Kısaca MEB hak edenlerin hak ettikleri kurumlara atanmaları için gerekli tedbirleri almalı, kaos yaratacak uygulamalardan uzak durmalı, öğretmen ve öğrencilerin mağduriyetlerine yol açacak uygulamalardan kaçınmalıdır.

Maksut BALMUK

memurlar.net