MEB'in Adı Milli Eğitim-Bir-Sen Bakanlığı Olsun, Herkes Rahatlasın!

MEB'in Adı Milli Eğitim-Bir-Sen Bakanlığı Olsun, Herkes Rahatlasın!

Eğitim-İş Genel Başkanı Mehmet Balık’ın dün Bursa’da açıkladığı belgelere göre okul müdürleri ve müdür yardımcılarının seçildiği mülakatlarda listenin neredeyse tamamı Eğitim-Bir-Sen üyelerinden oluşurken, listedeki az sayıdaki Eğitim-İş, Türk Eğitim Sen.

İşte o açıklama:

Saygıdeğer basın emekçileri, sevgili meslektaşlarım ve sözümüze kıymet vererek buraya gelen tüm dostlar;

Bugün burada bir rezaleti deşifre etmek için bulunuyoruz. Bursa’da okul müdürleri ve müdür yardımcılarının nasıl seçildiğini ortaya koyacağımız bu rezalet, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm Türkiye’deki okullarda yandaş kadrolaşmayı nasıl sağladığının da göstergesidir.

Hatırlanacağı üzere; Bursa'da yapılan okul müdürü sözlü sınav sonuçlarını daha önce de henüz atamalar yapılmadan tam liste halinde kamuoyuna açıklamış, atamaların rotasını belirleyen yandaş sendika Eğitim Bir Sen'in ipliğini pazara çıkarmıştık. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, mülakat sonuçlarını toplu olarak neden açıklamadığı da böylece anlaşılmıştı. Bu haksızlığı ortaya çıkararak rant tekerine hakikatin çomağını sokan Bursa Şube Başkanı’mız Özkan Rona’ya “kişiye özel bilgileri açıkladığı” gerekçesiyle açılan dava, hâlâ sürüyor.

Ama biz adam kayırmayı, kişisel mahremiyet alanın ihlali sayarken; bunu ortaya çıkarmayı suç kabul eden bu davanın bizi yıldırmayacağını söylemiştik. Bugün de Bursa’daki yeni okul müdürlerinin ve müdür yardımcılarının nasıl belirlendiğini deşifre edeceğiz.

KADROLAŞMAYI KAMUFLE ETMEK İÇİN YENİ TAKTİK

Gördüğünüz bu listeler, İl Milli Eğitim Müdürü’nün bir türlü toplu açıklamadığı, bizim elde ettiğimiz mülakat sonuçlarıdır.

Görebileceğiniz üzere 238 adayın puan sıralamasını içeren listeyi, mülakata giren eğitimcilerin sendikalarına göre renklendirdik.  Ortaya, yandaş sendika Eğitim Bir Sen’in rengiyle sapsarı olmuş bu tablo çıktı.

Görünen o ki Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, yaptıkları her atamadan sonra foyalarını meydana çıkarmamızdan bunalmış ve araya vitrinlik olarak diğer sendikalardan eğitimcileri de listeye serpiştirmiştir. Fakat Bursa okullarına dair önemli ayrıntılara sahip bir gözle incelendiğinde, bunun kadrolaşmayı kamufle etmek için acemi bir taktik olduğu görülüyor. Örneğin sadece 2 müdürün alınacağı bir ilçeye dair yapılan mülakatta ilk üç kişi Eğitim Bir Sen’den oluşurken, vitrinlik olarak listeye koyulan başka sendikalardan bir-iki isim 4. Ve 5. Sırada yer alıyor. Listeye girmelerinin bir anlamı yok, zaten o koltuğa oturmaları mümkün olmayan bir sıralamadalar.

Yani her adayın, listede hangi sırada yer alacağı, okullardaki kontenjanlar dahil her değişken hesaplanarak ince ince oluşturulmuş bir listeyle karşı karşıyayız.

Birkaç çarpıcı ve somut örnekle sizlere anlatmak istiyoruz:

HER KOLTUK İNCE İNCE HESAPLANMIŞ

  • Osmangazi ilçesine ait listeyi incelediğimizde:

Sözlü sınava giren aday sayısı 78, ilçedeki müdürlüğü boş okul sayısı 23 iken puan sıralamasında ilk 37 kişi yandaş sendika üyelerinden seçilmiş. Dolayısıyla  diğer sendika üyelerinin atanma şansı yoktur.

  • Yıldırım ilçesinde sözlü sınava giren aday sayısı 55, ilçedeki müdürlüğü boş okul sayısı 22 iken puan sıralamasında ilk 31 kişinin arasına 1 farklı sendika üyesi bir de sendikasız aday yerleştirilmiş olsa da; alanları itibariyle bu adayların müdür olarak atanması da imkansızdır. Dolayısıyla bu ilçede de yandaş sendika üyeleri hariç hiçbir adayın atanma şansı yoktur.
  • Gemlik ilçesine ait listeyi incelediğimizde müdürlüğü boş okul sayısının 5 olduğunu görüyoruz. Ve yine ilk 6 sıra yandaş sendika üyelerince doldurulmuştur.

Dolayısıyla; ilçeler ve alanlar itibariyle değerlendirme yaptığımızda açık bir şekilde görebiliyoruz ki farklı sendika üyelerine yüksek puan verilmiş olarak görünse de, neredeyse yandaş sendika üyelerinin haricindeki hiçbir adaya atanmaya yetecek puan verilmemiştir.

Adaylar, puanlar ve okullar adeta kuyumcu terazisinde tartılır gibi ince hesaplarla değerlendirilmiş ve yalnızca yandaş sendika üyelerinin atanacağı şekilde ayarlamalar yapılmıştır.

Bu sonuçlar açık bir suçtur, hak gaspıdır, adam kayırmacılıktır, eğitim sistemi adına büyük bir utançtır.

YANDAŞ OLMAYANLARIN UMUDU BİLE YOK

Listelerin bizlere söylediği bir şey daha var: o da yavuz hırsızın ev sahibini bastırdığı. Yani emek hırsızlığı öyle bir boyut kazanmıştır ki,  öğretmenler bu sonuçları ön görerek sınava başvuru yapmamış, Bursa’da 911 yöneticinin atanması için yapılan sınava 2733 aday sınava alınması gerekirken, başvuru yapan aday sayısı 1850’de kalmıştır. Bu da göstermiştir ki öğretmenler bu sahte sınava açıkça güvenmemektedir. Hatta okul müdürlüğü sözlü sınavı için başvuruda bulunanlardan 50’den fazlası mülakata bile girmemiştir. Yani artık namuslu, ilerici öğretmenlerimizin liyakatle atama yapılacağından umudu kalmamış, onlar da okul yöneticilerinin zaten kimlerden seçileceğini biliyor.

Biz bu umutsuz, karanlık tabloyu yırtıp atacağız! Açılan haksız davalara rağmen,  sendikal duruşumuz ve toplumsal görevimizden taviz vermeyecek, bu emek hırsızlıklarını deşifre etmeyi sürdüreceğiz.

Birileri, evimize hırsız girdiğinde “hırsız var” diye bağırdığımız için bizi “gürültü kirliliği” yaptığımız gerekçesiyle yargılayabilir. Hatta o davalarda hırsızları tanık olarak kabul edebilir bile. Ama Cumhuriyet bizim evimiz, laik eğitim olmazsa olmazımızdır. Ve evimizde yapılan hırsızlığa, yandaş kadrolaşmaya karşı durmaya devam edeceğiz!

YANDAŞ SENDİKANIN HAKKINI YEMEYİN EFENDİLER!

Buradan sizin huzurunuzda Milli Eğitim Bakanlığı’na da samimi bir çağrı yapmak istiyoruz:

  • Eğitim-İş olarak koca müfredat değişikliğinin Eğitim Bir Sen’in müfredat taslağından yola çıkarak hazırladığınızı ispat etmiştik.
  • Yine Eğitim Bir Sen’in hayalini gerçekleştirerek, cemaat ve tarikatları eğitime dernek ve vakıflar adı altında entegre etmeye çalıştığınızı ortaya çıkarmıştık.
  • Atamalarda defalarca Eğitim Bir Sen’i kayırdığınızı ispat etmiştik.

Şimdi bu vesilelerle size sesleniyoruz: Eğitim Bir Sen’in hakkını yemeyin! Bakanlık’taki o koltukları boşaltın, hali hazırda zaten Bakanlık’ı fiilen yöneten Eğitim  Bir Sen yöneticileri otursun!

Bakanlık’ın adını da Milli Eğitim Bir Sen Bakanlığı olarak değiştirin; hem siz rahatlayın, hem de ilerici kamuoyu olarak bizler sizinle ayrı ayrı uğraşmak zorunda kalmayalım!

Mehmet  BALIK

Genel Başkan

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.