Türk  Eğitim Sen  Genel Başkanı  Talip  Geylan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2019-2020 eğitim öğretim yılı çalışma takvimi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.İki dönem ortasında  iki ara tatil verilmesinin öğrencilere dinlenme imkanı ve motivasyonlarına katkı sağlaması açısından olumlu olduğunu söyleyen Geylan, iki hususun da gözden kaçırılmamasını istedi. Geylan, "Bunlardan birincisi okul dışı öğrenme ortamlarının teşvik edilmesi, ikincisi de bir takım ekonomik zorluklar içerisinde bulunan öğretmenlerimizin başta ek ders ücretleri olmak üzere mali kayıplarına meydan verilmemesidir" dedi.

Genel Başkan Geylan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"MEB tarafından açıklanan ve bugün medyaya yansıyan haberlerle bilgi sahibi olabildiğimiz, ara tatil düzenlemesi yeni bir durumu ortaya çıkardı. Buna göre artık önümüzdeki öğretim yılında 18-22 Kasım 2019 ve 6-10 Nisan 2020 tarihlerinde iki ara tatil yapılacak.

90’ar günlük iki dönemin uzun olduğu ve öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilediği tartışmaları uzun zamandır yapılmakta idi. Bu açıdan her iki dönem ortasında iki ara tatil verilmesi, öğrencilere dinlenme imkanı ve motivasyonlarına katkı sağlaması açısından olumlu olabilecektir.

Ancak bu noktada iki hususun gözden kaçırılmaması lazımdır:

Öğrenciler bakımından;

Sözkonusu tatillerin, genel anlamda toplumun geniş kesimleri için olmadığı için, alışılagelen tatil formatında geçirilemeyeceği gerçeğinden hareketle bu sürenin daha farklı ve verimli değerlendirilmesi anlamında tedbirler alınmalıdır. Tatil döneminde okul ve öğretmen odaklı temalı etkinlikler öğrencilerin “Tatil” algısıyla örtüşmeyeceği için verimli olmayacaktır. Bundan dolayı okul dışı öğrenme ortamlarının teşvik edilmesi yoluna gidilmelidir. Örneğin MEB’in öncülüğü ve girişimleriyle ara tatil dönemlerinde kitap, sinema, tiyatro, müze, gezi organizasyonları gibi etkinliklerde ilave ve tatmin edici indirimler sağlanmalıdır.

Öğretmenler bakımından;

Zaten bir takım ekonomik zorluklar içerisinde bulunan öğretmenlerimizin başta ek ders ücretleri olmak üzere mali kayıplarına meydan verilmemelidir. Bu noktada öğretmenlerimize, öğrencilerin kitap, gezi, sosyal ve sanatsal etkinliklerini özendirme, teşvik etme ve takip etme görevi verilebilir. Bunun dışında tatil dönemlerinde öğretmenlerin okulda bulunma süre ve nitelikleri de yeni bir tartışma konusu olacaktır.

Ayrıca bakanlık bu sistemin verimliliği için normal eğitim hedefini de hızla hayata geçirmelidir. Çünkü biliyoruz ki, sabah gün aydınlanmadan yollara döktüğümüz ya da akşamın karanlığında eve dönmek zorunda bıraktığımız bu ikili öğretim düzeninde, özellikle 5-13 yaş arası çocuklarımızı sadece tatil düzenini değiştirerek, hedeflenen düzeyde dinlendirip motive edebilmemiz çok mümkün olamayacaktır."