Toplu Sözleşmede Mazeret Değil İyileştirme Bekliyoruz

Toplu Sözleşmede Mazeret Değil İyileştirme Bekliyoruz

MEMUR-SEN ANKARA İL VE EĞİTİM BİR-SEN 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA KIR’IN 2014-2015 YILLARINA AİT TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ İLE İLGİLİ “TOPLU SÖZLEŞMEDE MAZERET DEĞİL İYİLEŞTİRME BEKLİYORUZ”BAŞLIKLI YAZILI BASIN AÇIKLAMASIDIR.31.07.2013

 MEMUR-SEN ANKARA İL VE EĞİTİM BİR-SEN 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA KIR’IN 2014-2015 YILLARINA AİT TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ İLE İLGİLİ “TOPLU SÖZLEŞMEDE MAZERET DEĞİL İYİLEŞTİRME BEKLİYORUZ”

BAŞLIKLI YAZILI BASIN AÇIKLAMASIDIR.31.07.2013

 

Toplu Sözleşmede Mazeret Değil İyileştirme Bekliyoruz

          Yaklaşık 3 milyon memur ile 2 milyona yakın memur emeklisinin maaşlarına yapılacak zam ile sosyal iyileştirmelerin belirleneceği 2014-2015 yıllarına ait 2.Toplu sözleşme süreci 1 Ağustos 2013 tarihinden itibaren Kamu Görevlileri Yetkili Sendika Heyetleri ile hükümeti temsilen Kamu İşveren Heyeti arasında yapılacaktır.

          Aslında kamu görevlilerinin ekonomik ihtiyaçlarına göre iyi bir yaşam sürmesini sağlayacak ücret skalasının belirlenmesi ve hiyerarşik olarak ücretler arasındaki dengesizliğin giderilmesi Anayasa’nın 55.Maddesi gereği devletin asli görevidir.

          Çalışanlarla emeklilerin kendi aralarındaki fahiş ücret farkı sosyal devlet ilkesine aykırıdır.  

          Buna rağmen çalışan kamu görevlilerinin kendi aralarında yine kamu görevlilerinin emeklileri arasında fahiş denebilecek derecede ücret farkının olması sosyal devlet anlayışına ve eşitlilik ilkesine aykırı bir durumdur.

          Her ne kadar hükümetler tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)ile kamu çalışanlarının ekonomik durumlarının iyileştirilmesi ve ücretlendirmelerinde ki eşitsizliğin giderilmesi amaçlanmış ise de; çıkarılan KHK’ler çıkarılış amacına uygun işletilmediği için sorunun çözümü yerine yeni imtiyazlı kurumların oluşmasına ve yeni eşitsizliklerin doğmasına zemin hazırlamıştır.

           Nitekim 57.Hükümet döneminde kamu çalışanlarının ücretlendirmesinde eşit işe eşit ücret verilmesi amacıyla 2001 yılında çıkarılan 631 sayılı KHK ile 5 hizmet yılını dolduran her kamu görevlisine kademeli olarak görev tazminatı verilmesi, verilen tazminatın emekliliğine yansıtılması ve bu işlemin 2006 yılının 15 Ocak tarihinde kadar sonuçlandırılması öngörülmüştür. Öngörüldüğü şekilde görev tazminatı kademeli olarak daire başkanlarına ve İl Müdürlerine kadar indirildikten sonra sıra şube müdürü ve alt birim kamu çalışanlarına gelince emekliliğe yansıyan  “Görev Tazminatı” uygulaması terk edilip, yerine emekliliğe yansımayan denge tazminatı ödenmesine geçilmiştir. Bilahare denge tazminatı da eködemeye çevrilmiştir.

           666 Sayılı KHK imtiyazlı kurumlar oluşturmanın yolunu açmıştır.

          Yine 2011 yılında eşit işe eşit ücret sloganıyla farklı kurumlarda aynı işi yapan ve aynı unvana sahip kamu görevlisi ücretlerinin eşitlenmesi amacıyla 666 Sayılı KHK ile EK Ödeme verilmesi kararlaştırılmıştır.  Buna göre farklı bakanlıklarda çalışan aynı işi yapan ve aynı unvana sahip çalışanlara verilen EK Ödeme ile maaşlar eşitlendiği gibi ek ödeme verilen kamu görevlilerinin maaşlarında az da olsa iyileştirme sağlanmıştır.

           Ancak bu eşitlemeden  “muadili yok” gerekçesiyle öğretmenler, akademisyenler ve bazı kamu çalışanları mahrum bırakılmıştır. Özellikle TBMM, C.Başkanlığı Genel Sekreterliği, Üst Kurullar gibi kurumlar eşitlemenin dışında tutularak bu kurum çalışanlarının ücretlerine % 100 ‘e varan artışlar sağlanmasıyla da imtiyazlı kurumlar oluşturulmanın yolu açılmıştır.

           Böylelikle bakanlıklara bağlı kurumlarda aynı unvana sahip ve aynı işi yapan çalışanlar ile imtiyazlı kurumlarda aynı unvana sahip ve aynı işi yapanlar arasında ücret eşitsizliği bakımından makas daha da açılmıştır.         

           Oysaki; eşit işe eşit ücret; devlet memuru sıfatını taşıyan aynı unvana sahip ve aynı işi yapan her kamu görevlisinin Ek ödemesi, Ek Göstergesi görev, makam, temsil ve özel hizmet tazminatı, döner sermaye, fazla mesai, ikramiye gibi memur maaşını oluşturan tüm unsurların emekli keseneğine dahil edilerek maaşların eşitlenmesi ve aynı işi yapanların emeklilik hallerinde de aynı maaşı almaları durumu ancak eşit işe eşit ücret anlamını taşıyabilir.

            KHK’ler Az alana daha az çok alana daha çok vermenin kılıfı olarak kullanılmıştır.

           666 sayılı KHK ile eşit işe eşit ücret verildiği iddia edildiği halde halen TBMM de çalışan Şube Müdürüne 5500, Rekabet Kurulu’nda: 5300, Milli Güvenlik Kurulu, RTÜK ve TRT’de 5200, C.Başkanlığı Genel Sekreterliğinde 5000 Ek Gösterge verilip yine Bakanlıklara bağlı olan kurumlarda çalışan bir şube müdürünün EK göstergesinin 2200 de tutulması,  yine TBMM de çalışan doktora: 6100, Rekabet Kurulunda: 5300, MGK Genel Sekreterliğinde: 5000, Cumhurbaşkanlığında: 4800, diğer kurum ve kuruluşlarda çalışan Doktorların EK göstergesinin 3600 olması hangi eşitlik ilkesi ile bağdaşabilir?

          Yine üst düzey bürokratların görev, makam temsil gibi tazminatları emekliliğe yansıtılırken alt birim çalışanlara verilen ek ödeme, özel hizmet tazminatı, döner sermaye, fazla mesai gibi ödemeler emekli ikramiyesinin ve emekli maaşının hesaplanmasında dikkate alınmaması bazı kamu görevlilerine EK Ödeme verilip, bazılarına verilmemesi, bazılarının EK Göstergesi yüksek tutulup bazılarının düşük tutulması şeklindeki uygulamalar kamu görevlileri arasında devlet eliyle yapılan ayırımcılığın ve keyfi uygulamaların adeta belgesi gibidir. Durum böyle olunca  “Eşit işe eşit ücret” uygulamasının bir slogan olmaktan öteye geçemediği KHK’lerin Az alana daha az, çok alana daha çok vermek için bir kılıf olarak kullanıldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır.     

          Çnkü, kamu görevlilerinin çalışırken aldıkları EK Gösterge rakamı emekli maaşlarını ve emeklilik ikramiyesini etkilediğinden, Ek Göstergesi düşük olan kamu görevlilerinin emekli olduklarında emekli ikramiyeleri az olduğu gibi emekli maaşları da en az % 40 oranında düşmektedir. Ayrıca Emeklilerin aktif çalışırken aldıkları aile ve çocuk yardımının kesilmesi emeklilik yaşının 65’e çıkarılıp, 30 yıldan fazla hizmet süresinin emekliliklerine yansıtılmaması doğrudan doğruya emek gaspıdır.         

              1 Ağustos 2013’te başlayacak süreç toplu sözleşmede bir milat olmalıdır.

          Maksat bu konuda yaşanan sorunları asgariye çekmek ve kamu çalışanları arasında adil, kabul edilebilir bir ücret skalasını belirlemek ise, 1 Ağustos 2013’te başlayacak süreç toplu sözleşme bir milat olabilir. Çalışanlar arasındaki ücretlendirmede en yüksek ücretli devlet memuru ile en düşük ücretli devlet memuru arasında kabul edilebilir bir oran belirlenmeli, ücret artışlarında bu kriterlere uyulmalıdır.

           Ek Ödeme verilmeyen öğretmen ve akademisyenler ile diğer almayanlara Ek Ödeme verilmeli, Ek ödemeler dahil olmak üzere maaşın içindeki tüm ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.

          Yardımcı hizmetlisinden Başbakanlık Müsteşarına kadar Ek göstergeler yeniden gözden geçirilmeli devlet memuru sıfatını taşıyan aynı işi yapan ve aynı unvana sahip tüm kamu görevlilerinin EK Göstergeleri eşitlenmelidir.

           Memur-maaşlarında vergilendirmeye tabi matrahın düşük tutulması sebebiyle yılın ikinci yarısında yapılan iyileştirmenin tamamı vergi yoluyla geri alınmaktadır. Vergiye tabi matrahın yükseltilmesi veya vergi oranlarının düşürülmesi suretiyle mağduriyetin önüne geçilmelidir.

           12 Eylül 2010 referandumunda verilen taahhütler gereği 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu yeniden revize edilmesine rağmen yasaklanması sürdürülen grev, toplu sözleşme, siyaset ve yönetime katılma hakkının engellenmesi ile başta başörtüsü olmak üzere kamu görevlilerinin kılık-kıyafet kapsamlı yasaklar sonlandırılmalıdır,

          Memur-Sen’in teklifleri son derece makul, insaflı, anlamlı ve ayakları yere basan tekliflerdir.

             Bunlarla beraber Sendikamız Memur-Sen’in 2014-2015 yılları için 1.  Altı aylık dilimlerde % 6 şar 2. Altı aylık dilimlerde % 6 şar artırılması taban aylığına seyyanen 100 TL zam yapılması, toplu sözleşme ikramiyesinin 2014 yılı için % 100 artırılarak ayda 30TL’den 360 TL’ye 2015 yılında aylık 40 TL’den yıllık 480 TL’ye çıkarılması, Sözleşme ücreti tavanının 4 bin 28 TL'den 5 bin 500 TL'ye, Aile yardımının 163 TL’den 234 TL’ye çıkarılması, Her bir çocuk için 50 TL ödenmesi, 666 sayılı KHK ile başta öğretmen ve öğretim elemanları olmak üzere EK ödeme mağduru olanlara 200 ila 400 TL arası ekstra ücret verilmesi. Emeklilere maaş aldıkları banka tarafından promosyon ödenmesi, 4-C'li geçici personelin kadroya geçirilmesi. Doğum, ölüm, evlenme ve ulaşım, yemek ve giyim yardımlarında artış sağlanması, Yan ödeme katsayısı ve gösterge rakamları ile fazla mesai, harcirah ve emeklilik tazminatlarının artırılması ve emeklilerin aile ve çocuk yardımının kesilmemesi, ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yıllık süre sınırının kaldırılması, 2005 yılından sonra göreve başlayan/başlayacak kamu görevlilerine bir derece verilmesi gibi teklifleri devletimizin imkanları kamu görevlilerinin ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanan son derece makul, mantıklı, insaflı, anlamlı ve ayakları yere basan tekliflerdir.

         Dikkatler toplu sözleşme masasında alınacak sonuca odaklanmıştır.

        Bilindiği üzere son 10 yıldan beri kamu görevlilerinin maaşları toplu görüşme veya sözleşme sonrasında belirlendiğinden kamu görevlilerinin dikkatleri 1 Ağustos 2013 te başlayacak toplu sözleşme sürecine ve sözleşme masasından alınacak sonuca odaklanmıştır.  2002 yılından itibaren 2012 yılına kadar gerçekleştirilen toplu görüşmelerde ve ilki 2012 yılında yapılan toplu sözleşme masasında hükümetin sendika tekliflerini adeta yok sayacak derecede cimri davranması kamu görevlileri hayal kırıklığı yaşamıştır.      İMF ‘ye olan borcunu bitiren ve ilişkilerini sonlandıran, fert başına düşen Milli Gelirini 10 bin doların üzerine çıkaran, enflasyonu, tek haneli rakama düşüren, ekonomik büyüme açısından dünyada ilk 10 sırada yer almasını sağlayan 61. TC. Hükümetinden kamu görevlileri haklı olarak mazeret değil, ekonomik büyümeden pay verilmesi bu güne kadar verilmeyen haklarının iadesi beklentisi içerisine girmiştir.  Kamu işveren kurumunun bu beklentilere duyarlı olmasını bekliyor bu toplu sözleşme sürecinin hayırlı olmasını diliyorum.

[email protected]       

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.