Yaz Kıyafeti Yanlış Mı Uygulanıyor?
Kamu çalışanlarının yaz kıyafeti uygulamasında standart bir giyim tarzı olup olmadığı konusunda zaman zaman tartışmaların yaşanması ve bu konuda farklı uygulamaların olması yer yer sıkıntılara neden olmaktadır. Peki bu belirsizliğin kaynağı nedir ve işin
Yaz Dönemi Resmi Kıyafetleri
Bilindiği üzere yaz aylarında havaların ısınmasına bağlı olarak kamu çalışanları için 15 Mayıs-15 Eylül tarihleri arasında yaz dönemi kıyafet uygulamasına geçilmekte olup, ülke genelinde farklı örnekleri bulunmasına karşılık, genellikle erkeklerde kumaş pantolon, kısa ya da uzun kollu gömlek giyilmekle beraber bunların dışında yer yer yakalı tişört, keten pantolon, sandalet ayakkabı vb. farklı kıyafetlerin de giyildiği nadir de olsa görülmektedir. Bayanlar da ise normal dönemdeki uygulamanın dışında kısa kollu gömlek ya da tişört, çorapsız ve terlik vb. kıyafetlere rastlamak mümkündür.
Dolayısıyla bu tür farklı uygulamalar doğal olarak ya bu konuda yasal düzenlemelerin bir ölçüt getirmeyip esnek bıraktığı, ya uygulamada esnek davranıldığı, ya da belki de bu işin doğasının ve doğrusunun bu yönde olduğu ya da olması gerektiğini düşündürmektedir. Kısaca bir belirsizliğin olduğu kesindir.
İşte bu belirsizliğin kaynağını öğrenmek için bu konudaki yasal düzenlemeleri inceleyerek yaz kıyafeti uygulaması döneminde ne tür kıyafetlerin giyilebileceği ya da giyilemeyeceği konusunda her hangi bir ölçüt ya da standardın olup olmadığını araştırmaya ve analiz etmeye çalıştık.
Yasal Düzenlemeler ve Analizleri
Bilindiği üzere kamu çalışanlarının kılık kıyafetleri ile ilgili en kapsamlı yönetmelik Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmış olan Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Kıyafetine Dair Yönetmelik olup, bu yönetmeliğe göre normal zamanlar için özetle: Erkekler için kravatlı elbise, kısa saç, sakalsız, kısa favori vb. standartlar olup; kadınlar için ise kumaş pantolon ya da diz altı etek, açık saç, normal kesilmiş tırnak vb. standartlardır.
Ancak asıl konumuz olan yaz kıyafet uygulaması ile ilgili sadece11.Maddede Yaz döneminde personelin kılık kıyafeti 15 Mayıs15 Eylül tarihleri arasında uygulanır şeklinde bir maddelik düzenlemeye yer verildiği görülmektedir. Görüldüğü gibi bu madde sadece yaz dönemi uygulamasının tarihlerini düzenlemekte olup, yaz kıyafetinin nasıl olması gerektiği, hangi standartlara uyulması gerektiği konusunda her hangi bir kıstas belirtmemiştir.
Buna karşılık yine aynı maddenin ikinci fıkrasında bu konudaki detayların düzenlenmesi noktasına işaret ederek Yaz kıyafetleriyle ilgili hususlar bakanlık merkez teşkilatında ilgili Bakanlarca; illerde ise yapılan hizmetin mahiyeti ve çalışılan yerin iklim ve coğrafik özellikleri göz önünde tutularak Valilerce tespit edilir. şeklindeki bir ifadeyle bu konu Bakanlara ve Valilere bırakılmaktadır.
Bu konuda Milli Eğitim bakanlığı tarafından çıkarılmış olan diğer bir yasal düzenleme ise Milli Eğitim Bakanlığı İle Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmeliktir. Bu yönetmelikle daha ziyade öğrenci kılık kıyafetleri düzenlenmiş olup, çalışan görevlilerle ilgili her hangi bir düzenlemeye yer vermeyerek 7. Maddesi ile yukarıdaki Bakanlar kuru tarafından çıkarılmış olan yönetmeliğe atıfta bulunmuştur. Dolayısıyla burada da yaz kıyafetine ilişkin bir ölçüt bulunmamakta olup, Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarının kıyafetleri de yukarıdaki yönetmelik çerçevesinde uygulanmaktadır.
Yaz kıyafetinin detaylarını kendi iklim koşullarını dikkate alarak düzenleme konusunda yetki verilmiş olan Valilikler için de bir örnek teşkil eden Ankara Valiliğinin yazısına baktığımızda yeni bir şeyin olmadığı görülmektedir. Zira bu yazıda sandalet vb. ayakkabıların giyilemeyeceği, makam odalarına giriş çıkışlar dahil kravat ve ceketin zorunlu olmayacağı ve devlet memurunun saygınlığını zedeleyecek görünüşte kılık kıyafetin olmaması gerektiği yönünde açıklamalar bulunmaktadır.
Yaz dönemi kılık kıyafet uygulaması ile ilgili bir diğer yasal düzenleme ise Başbakanlık tarafından çıkarılan 26/05/2007 tarihli ve 2007/14 nolu Genelgedir. Bu genelgeye göre özetle, 15 Mayıs15 Eylül yaz kıyafet uygulaması döneminde klima ayarlarının 2224 dereceye ayarlanması ve en önemlisi makam odalarına giriş çıkışlar dahil olmak üzere ceket giyme ve kravat takma zorunluluğunun kaldırılmış olması düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi bu konudaki yasal düzenlemelerde yaz kıyafetinin nasıl olması gerektiği konusunda detaylı bir açıklama bulunmamaktadır. Daha açıkçası genellikle giyilmekte olan kumaş pantolon, gömlek vb. kıyafetlerin mutlaka giyilmesi gerektiği ya da bunların dışındaki makul kıyafetlerin giyilemeyeceğine dair her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Dolayısıyla bu kıyafetlerin yaygın bir şekilde giyilmesinin kaynağının zorlama bir yoruma dayandığı görülmektedir ki bu yorumun kaynağı ise yukarıdaki Başbakanlık genelgesinde geçen makam odalarına giriş çıkışlar dahil olmak üzere ceket giyme ve kravat takma zorunluluğunun kaldırılmış olması şeklindeki cümledir. Bu cümle peşin hükümle yorumlanarak zaten normal dönemde giyilmekte olan kıyafet esastır, yaz döneminde sadece ceket ve kıyafet atılır, diğerleri aynen kalır şeklinde bir yorum uygulanmaktadır. Kaldı ki söz konusu Başbakanlık genelgesi 2007 yılında çıkmış olup, bu tarihten önce de yine kumaş pantolon gömlek uygulaması yaygın bir şekilde var idi. Bu da bize bu uygulamanın söz konusu Genelge ile bir ilgisinin bulunmadığı yönünde kuvvetli delil sunmaktadır.
O halde geriye bir tek ölçüt kalıyor o da teamül. Yani haşmetli devlet adamlarının ağır abi karizmalarını çizmeyecek türden, hobbalara züppelere benzeyen hafifmeşrep kılık kıyafetlerin zinhar yasak olduğu, avamdan farkını belli edecek kadar resmi, amir takımına saygısızlık olmayacak kadar mütevazi, kıdemli memurların derin tecrübelerinden tevarüs etmiş olan ölçütlere uygun bir kıyafet olmak zorundadır! Bu kıstaslara uygun giyinmeyen yeni yetmeler için her ne kadar yasal ceza uygulamak çok zor olsa da yoğun şekilde mahalle baskısı uygulanacaktır vs. vs.
İşin garabet yanı bir tarafa ama, adı üstünda yaz kıyafet uygulaması ki gerekçesi de insanların sıcaklardan bunalmalarının önüne geçmek ve rahat etmelerini sağlamaktır. O halde zorlama yorumlara, hiçbir yasal dayanağı bulunmayan ve hukuk devletinde de hiçbir anlamı olmayan o teamüllere gerek kalmadan, insanların rahat edecekleri ve kendilerinin tercih ettikleri rahat kıyafetleri giymelerinin kime ne zararı olur ki? Bunu ilgili yönetmelikte bir cümle ile açıklığa kavuşturup makul bir standartta belirlemiş olsalar bir yığın anlamsız karmaşa ve tartışmalar da bitmiş olacaktır.
Ve son söz: O noktaya gelebilmek için galiba bir nesil beklemek gerekecek! 23.05.2009
[email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.