YÖK Kaldırılmalıdır

YÖK Kaldırılmalıdır

YÖK Kaldırılmalıdır

12 Eylül darbesinin ardından üniversiteleri zapturapt altına almak için kurulan YÖK, 32 yıldan bu yana bilimsel, özerk üniversitenin önündeki en büyük engel olmuştur.

YÖK, bugüne kadarki uygulamaları ile üniversitelerde bilimselliği ve bilimsel yaklaşımları kurumsal kimliğe kavuşturmamış, gerçeği ve gerçeği arayanı engelleme ve denetim altına alma kurumu haline gelmiştir.

Özerkliği tamamen ortadan kaldırılan üniversiteler, son 32 yılda farklı düşüncelerin sorgulandığı ve üretildiği yerler olmaktan çıkmış daha çok benimsenmiş fikirlerin kabul edildiği ve öğretildiği ileri liseler düzeyinde kalmışlardır.

Bugün ise AKP, muhalefetteyken eleştirdiği, kaldırılması gerektiğini savunduğu YÖK’ü kendi iktidarı döneminde bağrına basmıştır. 12 Eylül’le hesaplaşmak gibi bir iddiayla yola çıktıklarını söyleyenlerin 12 Eylül’ün en antidemokratik kurumu olan YÖK’ü kaldırılmasına hiç değinmemeleri oldukça manidardır. Öyle ki AKP, üniversitelerde kendi siyasal-ideolojik çizgisini hakim kılmak için YÖK’ü merkez üs olarak kullanmaktadır. Cumhuriyetin, aydınlanma devriminin ışığından korkanlar, üniversitelerimizde bilim üretmek yerine hurafelere taş çıkartan, dünyayı güldüren çalışmalara imza atmaktadırlar. AKP iktidarından çekinen bilim insanlarımız, Türkiye’nin sorunlarına yönelik konularda hiçbir görüş beyan edememektedirler. Yine TÜBİTAK ve TÜBA gibi uluslararası alanda kabul gören bilim kuruluşlarımızın özerkliklerine son verilerek adeta siyasi iktidarın yan kuruluşu haline getirilmişlerdir. Üniversitelerde hakkını arayan öğrencilerimiz cezaevlerine tıkılmışlardır.

Son zamanlarda ODTÜ’de uygulanan devlet terörü, siyasi iktidarın ODTÜ’nün şahsında özgür üniversitelere duyduğu kini gözler önüne sermektedir. AKP adeta yok edemediği bilimin aydınlığından öç alırcasına hareket etmektedir. Ahlak bekçiliğine soyunan Başbakan, öğrenci evlerini hedef almakta “dindar ve kindar nesil” yetiştirme hevesiyle özel yaşam alanlarına dahi müdahale etmektedir.  

Üniversitelerin görevi bilim üretmek, bilimin aydınlığını ülkemize yaymak, gençlerimizi geleceğe hazırlamaktır. Bireyin ve aklın özgürleşmesi, cehaletin sona erdirilmesi için çalışmaktır. Bilimin ve bilginin verdiği cesaretle cehaletin ve karanlığın üstüne yürümektir. Cahil ve küstahların yönetsel egemenliğine karşı dimdik ve kararlı bir duruş sergilemektir.

Üniversitelerin halkımızın ve Cumhuriyetimizin beklentilerine yanıt verebilmesi için hem mali yönden, hem de bilimsel yönden özerk olması gerekmektedir. Öyle olmalıdır ki, hiçbir iktidar, üniversiteleri kendi siyasi emellerine alet edemesin. Oralar bilimin ve eğitimin kaleleri olsun. Halbuki, günümüzde bilim ve eğitim yuvası olması gereken üniversitelerimiz, tarikat, cemaat ve siyaset işbirliğiyle medreselere dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Siyasi iktidarın eli ve gölgesi Demokles’in kılıcı gibi hep üniversitelerimizin, bilim insanlarımızın tepesinde durmaktadır.

Eğitim-İş  olarak, 12 Eylül faşizminin ürünü olan YÖK’ün kaldırılmasını istiyoruz.  YÖK düzenine karşı, parasız, eşit, bilimsel ve demokratik eğitimi savunuyor,  AKP ve YÖK‘ün başında bulunanları uyarıyoruz:  Artık, özerk üniversite, parasız eğitim isteyen öğrencilerin, üniversitelerin ve bilimin yakasından düşün!

                                                                                 MERKEZ YÖNETİM KURULU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.