Kübra Par'a konuşan Numan Kurtulmuş, seçim hükümetinin geleceğini, erken seçime dair detayları, Meclis'e getirilen Irak tezkeresini, yaklaşan AK Parti Kurultayı'nı ve son dönemde kendilerine yöneltilen eleştirileri cevapladı.

Neden konuştuk: Her gün yeni çatışma haberleri geliyor, koalisyon kurulamıyor, seçim hükü- meti nasıl kurulacak belli değil... Bu iç karartıcı politik ortamda gözler AK Parti'nin atacağı adımlara çevrilmişken, son günlerdeki açıklamalarıyla dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile buluştum. Seçim hükümetinin geleceğini, erken seçime dair detayları, alelacele Meclis'e getirilen Irak tezkeresini, yaklaşan AK Parti Kurultayı'nı ve son dönemde kendilerine yöneltilen eleştirileri sordum...

-Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim için 1 Kasım'ı işaret etti. 1 Kasım'da sandık başına gideceğimize kesin gözüyle bakmalı mıyız?

Keşke mümkün olsa, yarın sabah seçime gidebilsek... Süreci uzatmak millete haksızlık olur. Uygun tarihlerden biri de 1 Kasım olarak görünü- yor. Yüksek Seçim Kurulu, siyasi partilere sorduktan sonra bu konuda kararı verecektir.

- Yaşanan çatışmalar gerekçe gösterilerek HDP'nin seçime katılmasının önünün kesilmesi ihtimali var mı?

Hayır, biz Türkiye'de her halükarda milletin iradesinin belirleyici tek güç olduğunu inanırız. Milletin oyunu almış bir partinin hiçbir şekilde önünün kesilmesini arzu etmeyiz. Geçmişte bu yanlış- ları yaşadık. Sonuçta demokraside karar verecek olan millettir. Milletin verdiği oylar herkesin kabul etmesi gereken bir sonucu ortaya çıkarır. Ama milletten oy alan partilerin de Türkiye'de huzur ve güvenliği sağlayacak perspektife sahip olmasını, terörle arasına ciddi mesafe koymasını arzu ederiz.

- Gelinen aşamada HDP ile AK Parti'nin seçim hükümeti kuracağına kesin gözüyle bakabilir miyiz?

Genel başkanımız, hem CHP'nin hem de MHP'nin erken seçim hükümetine katılmaları için ısrar ediyor. Samimi olarak tekliflerimizi ortaya koyuyoruz ama hükümete kim katılacak, kim katılmayacak, kararı partilerin kendisi verecektir.

'HDP İLE KRİZ YAŞAYACAĞIMIZI ZANNETMİYORUM'

- HDP ile ortak seçim hükümetine girmek sizde endişe yaratıyor mu?

Sonucun bu noktaya gelmesini biz arzu etmedik. Sadece AK Parti ve HDP'nin katılacağı bir seçim hükümeti olursa da bunun sorumluluğunu AK Parti'nin üstüne yüklemek doğru olmaz. Eğer bir sorumluluk varsa bu da seçime katılmayan CHP ve MHP'ye aittir. Doğru olan, tüm partilerin temsilci vermesidir.

- "HDP ile kurulacak hükümette ulusal güvenlik endişemiz olmaz" demişsiniz... Türkiye'nin terörle mücadelesi artık sadece bir hükümet politikası değil, devlet politikasıdır. Hükümette kim olursa olsun terörle mücadele kararlılıkla devam edecektir. Söylediğim bu..

- HDP'ye verilecek bakanlıklar konusunda anlaşmazlık yaşanması söz konusu olur mu?

Bunlar işin teknik kısmı. Başbakan partilerle temas içinde bunları belirler ve Cumhurbaşkanı'nın imzasına sunar.

- Seçim hükümetinde HDP ile AK Parti arasında kriz yaşanır mı?

Kriz yaşanacağını zannetmiyorum. Nihayetinde bu bir koalisyon değil, anayasal zorunluluk. Elimizden geleni yaptık, çıkacak sonuçtan biz sorumlu olmayız.

'CUMHURBAŞKANI İSTEMEDİĞİ İÇİN KOALİSYON OLMADI DEMEK HAKSIZLIK'

- AK Parti-CHP koalisyonu neden olmadı?

AK Parti ve CHP, Türkiye'de 150 yıldır var olan siyasi geleneklerin birbirine zıt iki akımını temsil ediyor. Dolayısıyla görüşmeler başlarken ne AK Parti'nin ne de CHP'nin kendi fikirlerinden vazgeçerek masaya oturmasını düşünmedik. Onlarca saat konuştuk, ancak sonuçta ciddi paradigma farklılıklarımız olduğunu gördük.

- Kılıçdaroğlu, "Bizim kırmızı çizgimiz yoktu ama koalisyonu teklif dahi etmediler" dedi. Başbakan ise "Derin görüş ayrılıklarımız var" dedi. Bu durumda, nedir o görüş ayrılıkları, kamuoyu merak ediyor...

Örneğin reform konusu, eğitim sistemi ve dış politika gibi meselelerde görüş ayrılıklarımız vardı. Burada görüş- melerin ayrıntısına girmek istemiyorum çünkü birbirimize verdiğimiz sözler var. Ayrıca hem AK Parti hem de CHP tabanında bu koalisyona hazır olmayan ya da karşı çıkan büyük bir çoğunluk var. Hiçbir parti bu durumu kısa vadede değiştirecek sihirli bir anahtara sahip değil.

- "AK Parti oyunun yükseldiğini hissettiği için erken seçime yatkın davrandı. Koalisyon görüşmeleri tiyatrodan ibaretti" eleştirisinin haklılık payı yok mu?

Hayır, bu yorumların hiçbir haklılık payı yok. 7 Haziran'da halk bize "Tek başına iktidar kurdurmuyorum ama hükümet kurma sorumluluğunu da büyük oranda size veriyorum" dedi. Eğer gerçekten uyumlu ve istikrarlı olacağına kanaat getirdiğimiz bir hükümet modeli çıksaydı, tabii ki hükümet kurulurdu.

- Ya "Başbakan Davutoğlu koalisyon kurmak istiyordu ama Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim istediği için kurulamadı" eleştirisi?

Bu haksız bir eleştiridir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Sayın Başbakan'ımız aralarında bir görüş ayrılığı ve uyumsuzluk olmadığını defalarca beyan ettiler. Gerisi spekülasyondan ibarettir...

DEMİRTAŞ'A BAŞKANLIK REFERANDUMU YANITI

'Referandum bugünkü şartlarda mümkün değil'

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na koalisyon kurma görevi vermeyeceğini açıkladı. Teamüller gereği görev vermesi gerekmez miydi?

AK Parti'nin içinde olmadığı bir hükümet seçeneğinin asla mümkün olmadığı görülüyor. Sayın Cumhurbaşkanı bu realiteyi de görerek bu kararı vermiş olabilir. Sonuçta kendi tercihidir.

-Cumhurbaşkanı gerekçe olarak "Beştepe'yi tanımayanı Beştepe'ye niye çağırayım?" dedi. Durumu kişiselleştirmiş olmadı mı?

Cumhurbaşkanı'mızın kendi yorumudur. Bunun üzerine bir yorum yapmamız uygun olmaz.

- Demirtaş'ın başkanlık sistemini referanduma götürme teklifine AK Parti olarak nasıl bakıyorsunuz?

Sistem değişikliği bir ihtiyaçtır. Hangi sisteme geçeceğimizi veya sistemi nasıl düzelteceğimizi, önyargısız, kişisel polemiklerin dışında, ülke menfaatlerine en uygun şekilde tartışmamız gerekiyor.

- Peki, önümüzdeki erken seçimle eşzamanlı olarak başkanlık sistemini referanduma götürme düşünceniz var mı?

Hayır, yok. Zaten bugünkü siyasi şartlar çerçevesinde de bu mümkün değil. Şu an esas önceliğimiz milletin iradesine yeniden başvurarak Türkiye'nin yeni bir hükümete kavuşmasını sağlamaktır.

'IRAK TEZKERESİ SEÇİMDEN ÖNCE'

- Irak tezkeresi 2 Ekim beklenmeden Meclis'e geldi. Neden acele ettiniz?

Bu geçmişte de oldu, bazı meseleler son tarih beklenmeden gündeme gelebilir. Seçim sürecinde kendi doğası gereği rutinin dışına çıkılıyor. Seçim süreci başlamadan, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi, bu konuda zaafa düşülmemesi için erkene alınmış olabilir. Diğer partilerin de bu konuda kolaylık sağlayacağını ümit ediyorum.

- Seçim hükümetinde yer alacak olan HDP'nin "Hayır" demesinden endişe ettiğiniz için mi tezkereyi erken gündeme getirdiniz?

Sadece bu nedenle erkene çekildiğini söylemek doğru olmaz. Devlet gereken tedbiri zamanında alır. Terör örgütleriyle mücadelede asla zaafa düşmeyiz.

'GENELBAŞKAN DEĞİŞİKLİĞİ GÜNDEMİMİZDE YOK'

- AK Parti kurultayı için neden 12 Eylül'ü seçtiniz?

Mücadelemizin simgesi olduğu için sembolik olarak 12 Eylül'ü tercih ettik.

- Kurultayda genel başkan değişimi söz konusu mu?

Herhangi bir değişim gündemimizde yok.

- Önümüzdeki seçimde AK Parti'nin halka mesajı ne olacak?

2002'deki AK Parti, eski sistemin tasfiyesi üzerine oturmuştu. Karşılığını da 2010 referandumu ve 2011 seçimlerindeki oy oranlarıyla almıştı. 2011'den sonra birtakım iç ve dış sorunlar nedeniyle, reform süreçlerinde duraklama oldu. Şimdi bir de iç güvenlik tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu krizlerden kurtulmanın yolu reform, değişim ve dönü- şüm iradesini tekrar, çok daha sağlam bir şekilde kuşanarak demokrasiyi geliş- tirmektir. Önümüzdeki seçimde de ana eksenimiz bu olmak mecburiyetinde...

- Oy kaybının ardında siz şahsen hangi nedenleri görüyorsunuz?

Demokrat Parti'den beri siyasi partilerin milletle buluştuğu noktalar sistemin değiştiği, reform iradesinin gösterildiği noktalardır. Bu iradenin zayıfladığı görü- lürse millet desteğini çekiyor. Ben en önemli meselemizin bu olduğunu düşü- nüyorum. Bu seçim kampanyasında inşallah yeniden değişimci, dönüşümcü, reformcu dilimizi ortaya koyacağız.

'3 DÖNEM KARARI GENEL KURULDA ALINACAK'

- 3 dönem kuralına ne olacak?

Çeşitli seçenekler masada, nihai karar genel kurulda alınacaktır. Önemli olan şu ya da bu kişinin aday olması değil. AK Parti'nin temel meselesi; 7 Haziran seçimlerinden sonra çıkan tabloyu iyi okuması, "Ne oldu da halk bizi 9 puan düşürdü?" sorusunu cevaplaması ve oy kaybına yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır. AK Parti'nin, geniş kitleler için büyük gelecek beklentisini yeniden gündeme getirecek bir vizyonla ortaya çıkması gerekiyor. Seçimde millet kolumuzdan tuttu, bize "Kalkın, silkinin, kendinize gelin, abdestinizi tazeleyip aslınıza dönün" dedi. Bunu AK Parti'nin çok kısa bir sürede samimi olarak yeniden başarabileceğini düşünüyorum.

'ARTIK DURAMAYIZ YOLUN ÇOĞU GEÇİLDİ'

- Cumhurbaşkanı "Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık" dedi. Buna rağ- men AK Parti olarak erken seçim kampanyasında çözüm sürecinin devam edeceğini vurgulayacak mısınız?

Azgın bir nehirde karşıdan karşıya geçmeye karar verdik. Artık durmamız mümkün değil. Yolun çoğu geçildi. Önü- müzü kesmek isteyenler var ama biz irademizi ortaya koyacağız. El ele, hep beraber milletçe birbirimize sarılarak bu memlekette ebedi kardeşliği kuraca- ğız. 35 yıl içinde Türkiye'de 40 bin insan öldü. Milletimizin geleceğini kurmaya harcayacağımız 1.5 trilyon dolar kaybımız oldu. Bundan sonra, hiçbir terör grubuna müsamaha göstermeden vatandaşlarımızın özgürce yaşayabileceği bir Türkiye kurmak boynumuzun borcudur