Akademisyenler Erdoğan'ın çağrısına ne diyor?

Akademisyenler Erdoğan'ın çağrısına ne diyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "yardımcı doçentlik" çıkışının ardından, akademideki bu unvan tartışılıyor

Ozan Alaca

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, YÖK'e çağrıda bulunarak, "Özellikle ülkemdeki rektörlerimizden de ricam var. YÖK Başkanımızla da bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Birisi doktorayı bitirmişse ondan sonra doçentliğin önünü açmak, bir ara mekanizma ortaya koymak suretiyle; bizim hocalara ihtiyacımız var ve burada yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var, bunu da bir inceleyin" dedi. Erdoğan'ın açıklamasının ardından "yardımcı doçentlik" gündemin önemli konuları arasında yerini aldı.

Peki, AK Parti ve CHP'nin akademisyen milletvekilleri, halen üniversitelerde akademisyenlik görevini sürdüren isimler bu çağrıya ne diyor?

YARDIMCI DOÇENTLİK NEDİR? Yardımcı doçentlik, 2547 sayılı kanunla düzenlenen yönetmelikte yer alan öğretim üyeleri unvanları arasında yer alır. Bu kanunda öğretim elemanları, profesörler, doçentler ve yardımcı doçentler olarak tanımlanmıştır. Yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlüğe atanabilmek için 657 sayılı Kanun'un 48. maddesindeki genel şartlara sahip olmak gerekir. 2547 sayılı Kanun'un yabancı uyruklu öğretim elemanları hakkındaki 34. madde hükümü saklıdır.

"YILLARDIR EĞRETİ DURAN BİR UNVAN"

AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu:

"Yardımcı doçentlik konusu eski yıllarda yoktu. 1980'den sonra geldi, yani YÖK'le beraber geldi. Ben 1976'da başladım, o zaman yoktu. Ara bir unvan, ne olduğu da belli olmayan bir akademik kadro."

"HEP BANA VURDU"

"Akademik kadroda, doçentlik ve profesörlük esastır. Bu uyduruk gibi duruyor. Dünyada asıl olan doktoradır. Amerika'da doçentlik, profesörlük yok. Direkt doktor diye başlar, doktor profesör diye geçer. Esas akademik hayatın başlangıcı doktoradır. Eski yıllarda bir de bekleme süreleri vardı. 3 yıl yardımcı doçentlik, 4 yıl doçentlikte, 5 yıl profesörlükte bekleme vardı benim zamanımda, onları da daha sonra kaldırdılar. Bu unvan kaldırılıp, doğrudan doğruya doktora yapanlara doçentlik unvanı verilmeli. Bu konuyu ben de destekliyorum. Yıllardır eğreti duran bir unvan. Sırıtan bir unvan. Bir anlamı yok. Amerika'da doktorayı aldığı zaman, profesör derler adama. Ben yardımcı doçent oldum ama 1980'den sonra geldi, 80 öncesinde yoktu. Beni vurdu, bekleme süreleri de eklendi. Yardımcı doçent oldum süresi kalktı, doçent oldum onun da süresi kalktı. Hep bana vurdu."

YÖK'ün 2016 verilerine göre, Türkiye'deki akademisyenlerin, unvan olarak sayısal dağılımı şu şekilde: PROFESÖR: 22416, DOÇENT: 15023, YARDIMCI DOÇENT: 35301, ÖĞRETİM GÖREVLİSİ: 20943, OKUTMAN: 10295, ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ: 47373

"YARDIMCI DOÇENTLİK GÜVENCELİ"

CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer:

"Evet, yurt dışında böyle bir kadro yok. Onlarda profesörün dışında, "associate professor" var. Bizim yardımcı doçentler ve doçentler de bunun içinde. Yardımcı doçent kadrosu Türkiye'de 1980 sonrası oluşan, 1982 Anayasası ve YÖK yasası ile oluşan bir kadro. Biraz daha güvencedir, doktoranın biraz daha üzerinde. Çünkü Türkiye'de doktora yapan herkes üniversitede kalacak diye bir şey yok ama doktora da akademik bir aşama. Yardımcı doçentliğin, doktora sonrasında akademik yaşama başlangıç açısından doğru bir aşama olduğunu düşünüyorum ben."

"CUMHURBAŞKANI EĞİTİMİ, EĞİTİMCİLERE BIRAKSIN"

"Şu anda da hem yüksek lisans hem doktora grubu için güvencesiz yaşam koşulları, çıkan KHK'larla oluşturulduğuna göre, yardımcı doçentliğin aynı şekilde kalması gerekiyor ki akademik yaşamda insanlar kendilerini güvence altında hissedebilsinler. Şunu da vurgulamak isterim; Cumhurbaşkanı eğitimi, eğitimcilere bıraksın. Eğer bu YÖK Başkanı veya genel kurulun talebi ise de bu açıklamayı onlar yapsınlar."

YÜKSELTİLME VE ATANMA İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ Yardımcı doçentliğe yükseltilme ve atanma işlemleri de 2547 sayılı Kanun'un 65. maddesi gereğince hazırlanan "Öğretim üyeliğine yükseltilme ve atanma yönetmeliği" ile belirleniyor. İşte o yönetmelik

"BU LÜZUMSUZ BİR KADRODUR"

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör:

"Bu YÖK'ün uydurduğu bir unvan. "Assistant professor" olarak Amerika'da karşılığı vardır. Bunun Avrupa sisteminde karşılığı, doktoralı asistandır. Bu lüzumsuz bir kadrodur. Doktorasını yapan yayınlarına güveniyorsa, belli bir asistanlık döneminden sonra doçentliğe müracaat eder. Yardımcı doçentlik uydurmadır, dediği doğrudur Tayyip Bey'in temelde, fakat bu Amerikan sisteminde vardır, Avrupa sisteminde yoktur. Fakat bana sorarsanız, Avrupa sistemi daha doğrudur."

YARDIMCI DOÇENTLER İÇİN BAŞVURU VE ATAMA ŞARTLARI Yardımcı doçentliğe başvurabilmek için doktora yapmış, tıpta uzmanlık unvanını almış veya Üniversitelerarası Kurul'un önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulu'nca tespit edilecek sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerekiyor. Yardımcı doçentler, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda ilgili dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda ilgili müdürün, bölüm başkanının görüsüne dayanan önerisi ile, bir üniversitede veya yüksek teknoloji enstitüsünde her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar Rektör tarafından atanabiliyor. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona eriyor.

"BU UNVAN DOĞRAMACI ZAMANINDA GELDİ"

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni:

"Bu unvan sayın İhsan Doğramacı zamanında, askeri darbeden sonra geldi. Her yönetime gelen halka şirin gözükmek istiyor. Konuşmalarda daha çok üniversite açılması gerektiği söyleniyordu. Açılıyordu ama öğretim üyesinin, doçentliğe gelmesi 10 sene sürüyor. "Doktorlara bir yardımcı doçent rütbesi verin ve bunlar derse girsin" denildi. Benim dönemimde doçent değilseniz derse giremiyordunuz, dışarıda da eğer hukukçuysanız dava alamıyordunuz. Yardımcı doçentlikle derse girme olayı çözüldü. Böylece özel üniversiteler de açıldı. 5 profesör buluyorlar, alt taraf silme yardımcı doçent."

"YARDIMCI DOÇENTLİK AVRUPA'DA YOK"

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Gezgin:

"Aslında yardımcı doçentlik olgusu Avrupa'da yok. Doktorasını bitirdikten sonra direkt doçentliğe atanma olgusu var. Asistan, baş asistan olgusu var. Bu bağlamda YÖK belirli bir dönemde isterse bunu değiştirebilir. Direkt doçentliğe geçiş yapabilir. Bence mantıklı bir açıklama olmuş. Ekmek, su gibi akademisyenlere ihtiyacımız var. Bu bağlamda da gençlerin önünün açılması söz konusu."

Haber Türk

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum