Ali Yalçın: Düzensiz göçün artmasının sebebi sömürgeci politikalardır

Ali Yalçın: Düzensiz göçün artmasının sebebi sömürgeci politikalardır

Eğitim-Bir-Sen ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen “Eğitim ve Göç” Sempozyumu’nun açılışında konuşan Ali Yalçın, göç kavramını daha çok sistemsel bir olgu olarak kodlamak istediğini belirtti.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, dünya üzerinde göç dalgalarıyla birlikte ortaya çıkan ‘yabancı düşmanlığı’na dikkat çekerek “Sömürgeciliğe dayanan refahlarını, hatta oluşturdukları dengelerini korumak ve sömürdükleri ülkelerin insanlarına karşı kendilerini korumak için her türlü şiddeti üreten bazı batılı ülkeler, bu da yetmezmiş gibi, sömürdükleri insanlara karşı yabancı düşmanlığına dayanan politikaları, deyim yerindeyse, ülke politikası hâline getirdiler. Ne kadar ahlaki ne kadar hukuki, değil mi? Ama ıskaladıkları bir şey var. Krizler derinleştikçe, jeopolitik hareketliliklerle birlikte düzensiz göç her geçen gün artacak. Sebep ne? Sebep, emperyalizm; sebep, sömürgeci politikalar” dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen “Eğitim ve Göç” Sempozyumu’nun açılışında konuşan Ali Yalçın, göç kavramını daha çok sistemsel bir olgu olarak kodlamak istediğini belirterek, “Hatta öyle ki, sistem, bir noktada demografik hareketliliği zorunlu kılmaktadır. Ne var ki, son yıllarda, savaşlar başta olmak üzere kıtlık, fakirlik gibi olgularla birlikte çok ciddi bir hareketlilik var dünya üzerinde. Göç İdaresi Uyum ve İletişim Genel Müdürlüğü’nün resmî rakamlarına göre ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyelilerle birlikte Türkiye’de 5 buçuk milyon insanı misafir ediyoruz. Birçok batılı ülkenin yabancı düşmanlığı üzerine geliştirdiği politikaları düşünecek olursak, Türkiye’nin insanlık için ne anlama geldiğini daha iyi anlamış oluruz. Savaşlar, ani şok dalgaları insanları yerlerinden yurtlarından ederek ülkemize sığınmalarına sebep olmuştur. Çok şükür, ülkemiz bu insanlara soylu bir şekilde ev sahipliği yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

Krizler derinleştikçe, jeopolitik hareketliliklerle birlikte düzensiz göç her geçen gün artacak

Sömürgeciliğe dayanan refahlarını, hatta oluşturdukları dengelerini korumak ve sömürdükleri ülkelerin insanlarına karşı kendilerini korumak için her türlü şiddeti üreten bazı batılı ülkelerin, sömürdükleri insanlara karşı yabancı düşmanlığına dayanan politikalarını ülke politikası hâline getirdiklerini kaydeden Yalçın, “Ne kadar ahlaki ne kadar hukuki, değil mi? Ama ıskaladıkları bir şey var. Krizler derinleştikçe, jeopolitik hareketliliklerle birlikte düzensiz göç her geçen gün artacak. Sebep ne? Sebep, emperyalizm; sebep, sömürgeci politikalar” şeklinde konuştu.

Sorumluluk bilinci olan bir emek örgütüyüz

Eğitim-Bir-Sen’in 2017 yılında yayımladığı “Türkiye’de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler” Raporu’nu hatırlatan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim-Bir-Sen, kurulduğu günden itibaren, ülkemizin, bölgemizin ve insanlığın sorunlarına hep bu prensiple bakmış, yargıların değil, aklın ve vicdanın yöntemini benimseyip çözüm odaklı düşüncenin öncüsü olmuştur. Bu bilinçle 2017 yılında EBSAM bünyesinde yayımladığımız ‘Türkiye’de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler’ Raporu ile göç ve eğitim konusunda güçlü bir katkı sunduk. Bu kapsamda okul öncesinden liseye kadar olan eğitim çağındaki çocukların okullaşma sorunları araştırılmıştır. Öte yandan, Suriye/Çobanbey’de Eğitim-Bir-Sen Ahmet Gündoğdu Okulu inşa ettik. 20 derslikli okul, eğitim-öğretim ortamlarının ihtiyaç duyacağı tüm detaylar düşünülerek tasarlandı, spor sahalarıyla donatıldı ve Maarif Vakfı’na devredildi. Bununla birlikte, İdlib Kemmune bölgesinde Mehmet Akif İnan Mahallesi kampüsünde 18 derslikli Mithat Sevin İlkokulu’nu, Öğretmen Büşra İnan Çocuk Parkı ve Necmettin Erbakan Camii’ni birlikte inşa ederek Diyanet Vakfı’na devrettik. Son olarak, yakın zamanda Cerablus’ta, İstanbul 1 No’lu Şubemizin öncülüğünde 48 yetim kız çocuğun eğitim, barınma, sağlık ihtiyaçlarının karşılandığı Erol Battal Kız Yetimhanesi’ni faaliyete geçirerek İHH’ya devrettik. Biz, sorumluluk bilinci olan bir emek örgütüyüz. Dolayısıyla, bugünkü altüst oluşları bir düzene sokma adına gerçekleştirilen her faaliyetin içinde olmak bizim için çok önemlidir. Biz biriken bu enerjinin olumluya dönüştürülmesinin, hem insanlık açısından hem de ülkemizin gelişmesi noktasında önemli olduğunu düşünüyoruz.”

Kriz çok büyük ve görece düzenin sağlandığı zamanlarda oluşan ezberlerle çözüm bulmamız mümkün değildir

Ali Yalçın, dünyadaki sistem krizinin her geçen gün derinleştiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Kitleleri yerlerinden yurtlarından eden bu kriz öyle büyük bir kriz ki, görece düzenin sağlandığı zamanlarda oluşmuş ezberlerle çözüm bulmamız mümkün değildir. Bu noktada birçok değişime ve dönüşüme şahit olacağız. İşte bu değişim ve dönüşümü yönetebilmemiz için de eğitim konusuna kafa yorup, entegrasyon süreçlerini de yönetmemiz gerekiyor. Tabii bütün bunları yapmak için de ciddi bir stratejiye, akılcı bir politikaya ihtiyaç var. Biz, serinkanlı bir şekilde, bütünsel bakış açısıyla oluşturulacak stratejilerin ve sağlam politikaların zeminini oluşturacak toplantıları, sempozyumları kıymetli buluyor, bu tür çalışmalara destek vererek çözüm paydaşı olmayı da çok önemsiyoruz.”

Göktaş: Göç, şu an için sadece savaş ya da kıtlık olgusu değildir

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Halim Haldun Göktaş, Türkiye’nin, uluslararası mecrada göçmenlerin eğitime erişimi noktasında ortalamanın üstünde bir yerde olduğunu ifade ederek, “Eğitim-Bir-Sen ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi bir araya gelerek bu bağlamda çok önemli bir konuya dikkat çektiler. Bu tür toplantıların, göçmenlerin eğitime erişimi konusunda bulunduğumuz noktadan daha ileriye gitmemize vesile olacağına inanıyorum. Zorunlu göç deyince hepimizin aklına ilk olarak savaşlar, kıtlık ve iklim değişikliği geliyor. Benim vurgulamak istediğim bir göç şekli daha var. Küreselleşmeye hepimiz vurgu yapıyoruz ama küreselleşmede gençler, kapısının önünde bir tarlası, birkaç hayvanı olan ve hâline şükredip yaşayan, dünyanın her yerindeki milyarlarca insanın çocuğu bugün önce televizyonla sonra da internetle dünyanın her yerindeki lüks hayatı gördü. Bu aslında şu ana kadar belki de hiç olmayan yeni bir göç dalgasının tetikleyicisi olabilir. Göç olgusu şu an için sadece savaş ya da kıtlık olgusu değildir” diye konuştu.

Çağlayan: Göç kaynaklı sorunlara çözüm önerileri üretmek durumundayız

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Çağlayan, Türkiye’de ve dünyada göç dalgalarının hız kesmeden devam ettiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Belki de tarihimizden kaynaklanan yükümlülük sebebiyle Osmanlı topraklarında ve daha da ötesinde başı derde giren insanların ilk baktığı nokta Türkiye oluyor. Bu tür göçler yoğun hâlde olunca da karşımıza hukuki, sosyolojik ve kriminolojik sorunlar çıkıyor. Bu sorunları tespit etmek ve çözüm önerileri üretmek durumundayız. Bu sempozyumda da bu sorunların bir kısmı, yani eğitim kısmı gündeme alınacak. Toplantının ülkemiz adına güzel ve verimli neticelenmesini temenni ediyorum.”

Demircioğlu: Yabancı düşmanlığı ortadan kaldırılmalıdır

Düzenleme Kurulu adına bir konuşma yapan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkan Yardımcısı ve Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu, ise, günümüzde Türkiye’nin dünyanın en önemli göç merkezlerinden biri olma özelliğini koruduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle Suriye vatandaşlarının büyük bir kısmı ya Türkiye’ye sığınmış ya da Avrupa’ya göç etmek için Türkiye’yi geçiş güzergâhı olarak kullanmıştır. Göçle beraber insanlığın yüzleştiği önemli problemlerden biri de yabancı düşmanlığı olup ortadan kaldırılması için ön şart gündelik hayata entegrasyonudur. Sempozyumumuzun amacı, Türkiye’de eğitim ve göç anlamında araştırma ve uygulama örneklerini bilimsel olarak ortaya çıkarmak, tartışmak ve ülkemiz için uygulanabilir, sahada hayata geçirilebilir pratik öneriler geliştirmektir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.