Başarısızlığın Faturasının Sadece DİNÇER’E Çıkarılması Haksızlıktır

Başarısızlığın Faturasının Sadece DİNÇER’E Çıkarılması Haksızlıktır

Başarısızlığın Faturasının Sadece DİNÇER’E Çıkarılması Haksızlıktır

 

Milli Eğitim Bakanlığında başarısızlığın tüm faturası tek başına  Ömer DİNÇER’e yükleniyor…
 
Şimdi Bakan değişti diye başarı gelecek mi ?
 
Burada asıl irdelenmesi gereken konu şudur…
 
Bakan Bey başarısız olmuşsa ekibi de başarısız olmuştur…
 
Müsteşar Bey’den , Müsteşar yardımcılarına, Özel Kalem müdüründen , basın danışmanına , genel müdürlerden , grup başkanlarına kadar bu başarısızlıkta herkesin payı vardır.
 
Ömer DİNÇER’in en büyük hatası sağlam ve eğitimden anlayan bir kadro ile yola çıkamaması ve yine akademisyen takıntısıdır.
 
DİNÇER’in grup başkanı atamalarında bile sadece CV üzerinden doktoralı kişileri grup başkanı yapması başlı başına bir hatadır.
 
Ömer DİNÇER Neden Başarısız Oldu ?
 
1-    Teşkilat yasasıyla en üst kademeden en alt kademeye kadar herkesi havuza aldı. Daha sonra Bakanlıkta iş yapacak kişi kalmayınca görevden aldıklarına görevlendirme ile iş yaptırmaya çalıştı. Madem ki bu görevleri , görevden aldırdığınız kişilere yaptıracaktınız neden görevden aldınız ?
2-    Tüm Bakanlığın sevk ve idaresini sağlayacak olan Müsteşarlık makamı için göreve getirdiği kişi konusunda çok duygusal davrandı. Sayın ZARARSIZ çok çalışkan bir bürokrat olmasına rağmen , Genel Müdürler bile yanına girmeye cesaret edemiyordu. İnsan Kaynakları Genel Müdürü Necmettin Bey’i görevden alırken bile , görevden alma yazısını yazması için Necmettin Bey’e uzatacak kadar nezaketten uzak bir kişiydi.
3-    Öğretmenden yönetici olmaz diyen kişileri ve eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan kişileri sadece kendisine yakın olduğu için Müsteşar Yardımcılığı kadrosuna getirdi. Bunun yanında yıllardır MEB’e hizmet etmiş ve neredeyse Bakanlık katında camiayı bilen işten anlayan tek kişi olan Müsteşar Yardımcısı Salih ÇELİK’i , 16 ay çalıştırmasına rağmen kararnamesini yazmamıştır. Kararnamesini yazmayacağınız kişiyi ne diye o makamda tutarsınız ?
4-    Milli Eğitim Bakanlığı personelinin başına , Sağlık Bakanlığından Kaymakam kökenli birisini genel müdür yaparken , 700 bin kişilik bu camiada kafası çalışan bu işi yapabilecek bir Allah’ın kulu yok muydu ?
5-    Havuza aldığınız üst düzey bürokratlar CHP’nin bürokratı değildi. Bu bürokratlar Ak Parti iktidarı döneminde bu makamlara getirilmiş ve uzun yıllar hizmet etmiş devlet adamlarıydı. Bu kişiler yollanacaksa bile gönüller kırmadan teşekkür ederek yollanabilirdi.Bu kişileri havuza bu şekilde alırken herbirinin ayrı bir çevresi ve gücü olduğunu ve boş durmayacağını düşünmeliydiniz.
6-    Görevden aldığınız genel müdür yardımcıları ve daire başkanları yerine getirdiğiniz grup başkanlarında başarısız oldunuz. Sadece cv üzerinden grup başkanı aldınız. Sağlık Bakanlığından , Ekonomi Bakanlığından daha onlarca Bakanlıktan sadece torpili olduğu için adama göre makam buldunuz. Yıllardır MEB Camiası içerisinde hizmet etmiş tecrübeli kişilerin yerlerini grup başkanlarınız dolduramadı.
7-    81 İlin müdürünü bir gecede havuza alırken , havuza aldığınız il müdürlerinin görev yaptığı illerde ki başarılarını masaya bile yatırmadınız. Asaleten atama şartları tutmayan kişileri bile il müdürü yapıp daha sonra biz size atanma garantisi vermedik. Siz atanamayacağınızı bilmiyor muydunuz ? dediniz. 16 aydır görev yaptırdığınız , kendi getirdiğiniz il müdürlerinin bile 50 ye yakınına kadro vermediniz.
8-    Bakan Bey’i bürokratları çok yalnız bıraktı. O kadar talihsiz açıklamalar yaptı ki Bakan Bey… Bütün bunlar yaşanırken tüm üst düzey kadrolar sadece izledi…
9-    DİNÇER ve Müsteşarı sendikalar ve eğitimin paydaşlarını hiç ciddiye almadı. Eğitimcileri ilgilendiren konularda eğitimcilerin sözcüsü olan sendikalar hedef gösterildi.
10-                      Bakan Bey eğitim camiası dışından bürokrat ithal edince , işletme ve kamu kökenli bu bürokratlar öğretmenden yönetici olmaz mantığını Bakan Bey’in kafasına işledi. Müsteşar yardımcıları ve genel müdürün öğretmenlere karşı anti sempatisi Bakan Bey’i de hataya sürükledi.
 
 
Ömer DİNÇER Milli Eğitim Bakanlığında başarısız olmuşsa en büyük sorumluluk çalıştığı ekibine aittir. Bakanlıkta birkaç genel müdürlük ve grup başkanlığı dışında tüm birimler başarısız olmuştur.
 
Örneğin Fatih Projesi hangi Müsteşar yardımcısında bilmiyoruz ama bu bölüme bakan Müsteşar Yardımcısı sınıfta kalmıştır.
 
Eğitim – Öğretim işi hangi müsteşar yardımcısında bilmiyoruz ama bu bölüme bakan müsteşar yardımcısı sadece bakmış ve izlemiştir.
 
İnsan Kaynakları konusunda “ Atamalar , özür grubu , şube müdürü görevlendirmeleri , yönetmelikler vs. vs “ onlarca konuda sınıfta kalmıştır.
 
Teşkilat yasasının üzerinden 15 ay geçmesine rağmen onlarca yönetmelik hala teşkilat yasasına uygun olarak güncellenememiştir.
 
Bakanlık bir yönetici atamayı çıkaramamıştır.
 
Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğini dahi çıkaramamıştır. 2010 yılından kalma her tarafı delik deşik defolu yönetmelikle öğretmen ataması ve yer değiştirmeler yapılmıştır.
 
Alan değişikliği konusu tam bir faciadır. İl dışına iptal hakkı verip il içine vermemek bile başlı başına skandaldır.
 
Öğretmen atamalarını bile yanlış yapan daha sonra öğretmenlere pardon diyerek görevden alan İnsan Kaynakları iflas etmiştir.
 
Talim Terbiye Kurulunun hazırlamış olduğu ders programına ve 4+4+4 sisteminin çalışması olan yönetmeliğe baktığınız zaman , TTK eğitime ne kadar uzak olduğunu göreceksiniz. Koskoca TTK bir tane sınıf öğretmenliği kökenli kurul üyesi bile bulunmamaktadır. TTK hazırlamış olduğu ders programı sayesinde taşımalı okullarımız başta olmak üzere koskoca okullar 5. Sınıf öğrencilerini hergün 1 saat dışarıda beklemektedir. 60 aylık çocuğun günlük 6 ders saati okulda tutulmasının sakıncalı olacağını , yine 11 yaşında ki çocuğun günlük 7-8 saat okullarda tutulamayacağını hesap edemedi mi ?
 
Sonuç olarak ; Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER , başarısız olmuşsa bu başarısızlıkta en büyük pay ekibinindir.
 
Bu iş ekip işidir.
 
Başarısızlığın tüm sonuçlarının Ömer DİNÇER’e yüklenmesi insafsızlıktır.
 
Bakan Bey’in görevi Nabi AVCI Bey’e devretmesi ve görevden ayrılırken ortaya çıkan bir hususu da yazmadan geçemeyeceğiz.
 
Milli Eğitim Bakanlığında Ömer DİNÇER’e yine en büyük vefayı kendi döneminde göreve getirilen bürokratlar değil , daha önceki dönemlerde Bakanlığa gelen bürokrat ve çalışanlar göstermiştir.
Bunun yanında DİNÇER döneminde göreve getirilen birçok üst düzey bürokrat , Nabi Abi demeye başladılar bile…
 
Ömer DİNÇER; çalışkan ,dürüst ve dik duran bir Bakandı…
 
Göreve getirdiği üst düzey kadrolar ve grup başkanları bu işi beceremedi..
 
Bunun faturasını da DİNÇER ödedi…
 
Sayın Nabi AVCI'da , eğitimden anlamayan sadece tanıdıklarını MEB'e getirip koltuğa oturtursa , DİNÇER gtibi doğruları göremez. 
 
Umarız Sayın AVCI , DİNÇER'in bu düştüğü hatalara düşmez.
 
kamudan haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum