Esenboğa’ya indirilen Suriye uçağı ve sınıra yerleştirilecek Patriot füzeleri konusu Rusya ve Türkiye arasında soğuk rüzgarlar estirirken, İstanbul kritik bir ziyarete ev sahipliği yaptı.

14 Ekim'de Türkiye'ye gelmesi planlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, rahatsızlığı nedeniyle bu gezisini ertelemişti. Putin, 'Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği' toplantısı için İstanbul'a geldi.

Rusya Devlet Başkanı Putin'i, Devlet Konukevi'nde, kırmızı halı üzerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Vali Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer yetkililer karşıladı.

Kendisini karşılayanlarla tek tek tokalaşan ve selamlaşan Putin, apronda bekleyen gazetecilere de el salladı.Putin daha sonra apronda hazır bekletilen limuzine binerek, yoğun güvenlik önlemleri altında havalimanından ayrıldı.Bu arada, ziyareti sırasında Putin'e eşlik edecek Rus iş adamlarını taşıyan uçak da yaklaşık bir saat önce İstanbul'a geldi.

Başbakan Erdoğan ve Rusya lideri Putin, öğle saatlerinde Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi.Görüşmeye dair fotoğraflar yayınlandı. İki lider, Dolmabahçe'deki buluşmada oldukça samimi tavırlar sergiledi.Omuzu ve belinde problem olduğu öne sürülen Putin'in son derece sağlıklı olduğu görüldü.

Başbakan Erdoğan ve Rus lider Putin, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

ERDOĞAN: TİCARET HACMİNDE 100 MİLYAR DOLAR

Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Kendilerini İstanbul’da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. Değerli dostum Putin ile konseyin 3. toplantısına başkanlık ettik. Toplantımızda enerjiden kültürel ilişkilere kadar ikili ilişkilerimizin her yönünü ele alma fırsatı bulduk.

Rusya ile ticaret hacmimiz bu yılsonu itibariyle 35 milyar doları bulacak. Girişimcilerimiz Rusya’da 10 milyar doları aşan yatırım gerçekleştirdi. İnşaat şirketlerimiz 40 milyar dolar tutarındaki projeyle Rusya piyasasının tam güvenini kazanmış durumdalar. Rusya nükleer enerji kuruluşu, Akkuyu’da yapılacak santral için Türkiye’ye 750 milyon dolarlık ilk sermaye girişini gerçekleştirdi. Toplam yatırım büyüklüğü 20 milyar dolar olan Akkuyu santrali, ülkemizde bir seferde yapılan en büyük proje olacak. 11 anlaşma imzaladık.

Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’nun durumunu da değerlendirme fırsatı bulduk. Filistin’in BM’de ‘gözlemci devlet statüsü’ tanınması için Rusya’nın verdiği katkı nedeniyle bir kez daha teşekkür ettiğimi ifade etmek istiyorum. Temennimiz Suriye’de akan kanın bir an önce durmasıdır. Dışişleri bakanlarımızla daha yoğun bir çalışma yolunda atımlar atılacaktır. İki ülke arasındaki ticaret hacminde 100 milyar doları yakalamak, hatta aşmak istiyoruz.”

Rus lider Putin ise şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan’ın dediği gibi ticaret hacminde 100 milyar dolar hedefi koyuyoruz. İnanıyorum ki bu hedef gerçekleşir. Zor zamanlarında partnerlerimize destek veriyoruz. Biz tümüyle nükleer santral projesini finanse edeceğiz. Türkiye’nin ilk nükleer santral kurulması projesinin yatırım maliyeti olan 20 milyar doları Rusya karşılayacak. Atom projesini konuştuk. 100’den fazla Türk öğrenci Rusya’da nükleer enerji konusunda eğitim görüyor. Turizm konusunda işbirliğimiz çok önemli. 3.5 milyon Rus vatandaşı Türkiye’yi ziyaret etti."

'SURİYE'YLE İLGİLİ POZİSYONLARIMIZ BİRBİRİNE BENZİYOR'

Putin, Suriye'deki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine, "Suriye sorunu hem insani hem diğer açılardan görüştük. Suriye’yle pozisyonlarımız birbirine benziyor. Suriye’nin geleceğine yönelik metotlar konusunda görüşlerimiz farklı. Yeni fikirler söylenmiştir, biz bu fikirler üzerine çalışacağız.

'SURİYE’NİN NÜKLEER SİLAHI YOK'

Nükleer santral konusundaki çalışmalar plana göre yürütülmektedir. Bu proje konusunda herhangi bir sorun görmüyorum. Türk tarafı da projenin gerçekleştirilmesini istiyor. Mavi akım projesini geliştirebiliriz.

Suriye’nin nükleer silahı yok. Nükleer silah üretmesine yakın bile değil.

'SURİYE REJİMİNİN AVUKATI DEĞİLİZ'

Patriot füzeleri dünyanın en iyi sistemi değil. Biz Türkiye’nin sınırdaki olaylar konusunda kaygılarını anlıyor, paylaşıyoruz. Kışkırtılması için ek durum oluşturulması yanlıştır. Duvarda tüfek varsa sonunda ateş edecektir. Biz Suriye rejimini korumuyoruz, bu rejimin avukatı değiliz. Bu zor sorunun çözümü için birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Suriye yabancı bir ülkeye taarruz da bulunacak durumda değil" diye konuştu.