Fahrettin Paşa'nın 'Çekirge' talimatı

Fahrettin Paşa'nın 'Çekirge' talimatı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı'nın Medine'yi Arap isyancılara karşı koruyan ve Mondros Ateşkes Antlaşması'na rağmen teslim etmeyen Fahrettin Paşa hakkındaki tweetine sert tepki göstermişti

MUSA KESLER

Fahrettin Paşa'nın Medine'yi hangi zor şartlar altında savunduğu o dönem Paşa'nın maiyetinde görev yapmış olan Naci Kaşif Kıcıman'ın hatıralarını içeren kitapta ayrıntılı olarak anlatılıyor. Kıcıman kitabında isyancılar tarafından aylarca kuşatıldıktan sonra erzaksız kalan askerlerin çekirge yemesi için Paşa tarafından yayımlanan emire de yer veriyor. Paşa çekirgeyi öve öve bitiremiyor. Kendisinin çok değişik şekillerde pişirilmiş çekirgeleri yediğini anlatan Paşa, askerlere çekirgeli yemeklerin de tarifini veriyor.

Erdoğan'dan, BAE Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarına Türkçe ve Arapça tepki

İşte Fahrettin Paşa'nın kitapta yer alan o "Çekirge" talimatnamesi:

''Çekirgenin serçe kuşundan ne farkı var? Yalnız tüyü yok? O da serçe gibi kanatlı ve uçuyor. Bitki ile besleniyor. Serçe gibi huysuz, serçe gibi asabi. Yediği şeyleri itina ile seçiyor ve temiz şeyler yiyor. Hicaz, Asir, Yemen ve Afrika Arapları'nın başlıca gıdası çekirgedir. Bedeviler sağlamlık ve zindeliklerini, sebükbarlıklarını yedikleri çekirgelere borçludurlar. Çekirgeyi deve ve hecinler de büyük bir zevk ile yiyorlar. "Kunfede" de develeri kamilen çekirge ile besliyorlar. Müessir ve kati olan şifa hassaları -dizlerinin bağı çözülenlere, zayıflara, bünyevi hastalıklara, basurlulara- büyük tesiri vardır.

Romatizma için iksir gibidir. Şifa hassaları bilhassa yumurtasında toplanmıştır. Biz maatteessüf bunları çukurlara gömerek, üzerlerine kireç dökerek ziyan ediyoruz.

Çekirgeyi doktorlarımıza tetkik ve tahlil ettirdim. Bunlar, tetkikat neticesinde çekirgeden yüksek sitayişle bahsetmekte, şifa ve gıda hassalarını saymakla bitirememektedirler.

Filhakika ziraata zarar veriyor, fakat bir çok kuşlar ve hayvanlar da ekinlerimizi tahrip etmiyorlar mı? Sıhhat noktasında yine de menfaatimiz için vukua gelen zararlarından dolayı çekirgeye niçin bu kadar düşman olduk. Çekirge bir gıda, hem de devadır. Av etleri gibi bundan da istifade etmeliyiz. Yediğimiz sebzelerin birçoğundan daha ziyade faydalı olduğu tecrübe ile tahakkuk etmiştir.

Medine de müzayede ile bir okkası, çürük para yedi-sekiz kuruşa satılıyor. Sahil kasabalarda pek mergup (beğenilen) ıstakoz ve karidesten hiçbir farkı yoktur

Çekirge, her iklimde yenebilir. Yenmesi sünnet-i seniyedir. Cenab-ı Peygamber, hadis-i şeriflerinde "Uhillet lena meyyitani veddemani" buyurmuşlardır. Manası: İki ölü ve iki kanlı bize helal oldu" demektir. "İki ölü; çekirge ile balık, iki kanlı ise, karaciğer ve dalaktır". İmam-ı Malik, yenmesine cevaz verilen çekirgenin başının koparılmasını veyahut ateş üzerinde kavrulmasını şart kılmış ise de "Hanefi ulemasının" çekirgenin ölüsünü bile helal saydıkları ve hiçbir kayda tabi tutmadıkları "Tenvir-ül Ebsar" ve onu şerh eden diğer kitaplarda yazılmıştır.

Hicaz çekirgesi, diğer mıntıkaların çekirgelerine nazaran daha besili ve tatlıdır. "Şark" ve "Hail" cihetlerinde Bedeviler çekirgeyi bereket sayarlar. Çekirge yemeği dört suretle hazırlanır.

1- Toplanan çekirgeler çiroz gibi güneşe serilir, iki üç gün kadar kurutulur. Ayakları ve başı koparılır. Mütebaki (daha sonra) beden kısmı bir parça yağ ile kavrulur ve kavurma gibi yenir.

2- Sıcak su ile haşlanır, baş ve ayakları temizlenir. Hemen pişmek üzere bulunan pirinç ve bulgur pilavına karıştırılır.

3- Haşlanmış çekirgeler tabağa konulup, üzerine zeytinyağı ve limon gezdirilir.

4- Çekirgenin kavrulan kısmı, havan içinde toz haline getirilir ve et tozu konservesi şeklinde kutularda, dağarcıklarda saklanır. Araplararası en makbul tarzı budur. Bunlar, gazve (savaş) zamanlarında Bedeviler'in biricik gıdasını teşkil eder. Bazı müsademelerde çuvallarla böyle çekirge tozu elde eylemiştik. O zamanlar kıymetini bilmediğimiz için döktük, heder ettik.

Büyük bir dikkat ve ihtimam ile ve kendime mahsus titizlikle yaptırdığım tecrübelerde tıbbi hassaları tahakkuk eden ve yenmesi "sünnet" olan çekirgeye yan gözle bakmak ve ondan tiksinmek, en hafif tabir ile nimet tanımamazlıktır. Dün karargah sofrasında "Çekirge Tavası" vardı. Arkadaşlarımla beraber pek tatlı yedim ve bunu "dil konservesi"nden daha iyi buldum. Hele zeytinyağı ve limon suyu ile salatası pek nefis oluyor.

Elhasıl dün, çekirgeleri bahçelerden kovup yok etme tedbirini düşünürken, bugün çekirge geliyor mu? diye yolları gözlüyorum. Hangi mıntıkaya çekirge düşerse, tarifim veçhile istifade edilmesini ve bana da hediye olarak çekirge gönderilmesini arkadaşlarımdan rica ederim.

Milliyet

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.