Kamuya işçi alım yönetmeliği teröre finans ve eleman sağlıyor

Kamuya işçi alım yönetmeliği teröre finans ve eleman sağlıyor

Bugünkü yazımızda da Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in teröre nasıl eleman ve finans sağladığını ayrıntılarıyla izah etmeye çalışacağız.

Bu köşeyi takip edenler personel mevzuatındaki sıkıntıları sürekli gündemde tuttuğumuzu ve sorunları çözüm önerileriyle izah ettiğimizi hatırlayacaklardır. Dünkü yazımızda da kendi elimizle kamu kurumlarına personel alımında nasıl sorunlar çıkardığımızı izah etmiştik. Bugünkü yazımızda da Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in teröre nasıl eleman ve finans sağladığını ayrıntılarıyla izah etmeye çalışacağız.

Kamuya işçi nasıl alınıyor?

İstisnalar dışında kamu kurum ve kuruluşlarına işçi alınması "Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre yapılmaktadır ve alınacak personelde istisnalar dışında KPSS şartı aranmaktadır. Ancak, istisnalar o kadar çoğaldı ki neredeyse işçi alımında KPSS istisna hale geldi.

Kimler sınavsız olarak kamuya işçi olarak alınabilir?

Yönetmeliğin 2'nci maddesinde Yönetmelik kapsamında olan kurumlardan bazılarının yönetmelikteki usullere tabi olmadan işçi alımı yapabileceği hüküm altına alınmıştır. Yani yönetmelik kapsamı dışına çıkarılmıştır. Ancak, aşağıda da açıklayacağımız üzere, yönetmelik kapsamı dışına çıkmanın sınavsız ve ilansız elaman alımı yapılacağı anlamına gelmediği görülecektir.

Yönetmeliğin 10'uncu maddesine göre; Kamu kurum ve kuruluşlarının önlisans ve lisans düzeyindeki işçi talepleri KPSS puanıyla, aynı eğitim düzeyindeki münhasıran engelli işçi talepleri EKPSS puanıyla; ortaöğretim ve daha alt eğitim düzeyindeki işçi talepleri ile temizlik hizmetlerinde, güvenlik ve koruma hizmetlerinde, bakım ve onarım hizmetlerinde, eğitim şartı aranmaksızın kömür ve maden işletmelerinin yeraltı işlerinde çalıştırılacaklara ilişkin taleplere gönderilecek adaylar ise noter huzurunda çekilecek kura ile belirlenmektedir.

Bu maddede yapılan değişiklik sonrasında beş altı personel alımı için binlerce kişi noter kurasına katılmakta ve sonrasında piyango usulü alınacak personel sayısının dört katı aday sözlü sınava katılmaktadır. Sonuçta binlerce kişi hayal kırıklığına uğramaktadır. Böyle bir uygulama sonucunun adil ve tutarlı olduğunu iddia etmek mümkün müdür?


Kayyum atanan belediyelerdeki personel alımları

Kayyum atanan birçok belediyede terörle iltisaklı personel alındığı basına yansımıştı. Mevcut yönetmeliğe göre bunda şaşılacak bir şey olmadığını söylemek isteriz. Düşünün ki bu belediyeler işçi almak için ilana çıktılar. Bu ilana sadece ilanda belirtilen ilde ikamet edenler müracaat edebilmekte ve kura sonucuna göre de boş kadro sayısının dört katı aday mülakata girebilmektedir. Bu şartlarda kayyum atanmadan önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kimler işçi olarak girebilirdi? Yani sonucu tahmin etmek için müneccim olmaya gerek olmadığını ifade etmek istiyoruz. Eğer yönetmelikte gerekli düzeltmeyi yaparak liyakati ve merkezi sınavı esas almazsak sonuçlar değişmeyecektir.

Bugün kayyumla mesele kısmen çözülebilir ama birçok yerde aynı mesele katlanarak devam eder. Yani vergilerimizle devlete ve millete ihanet edenleri ödüllendirmeye devam ederiz.

Kamu kurumları işçiyi işyerinin bulunduğu il'den temin etmek zorundadır

Yönetmeliğe göre, kamu kurumları işçi ihtiyaçlarını; iş kolu, meslek pozisyonu, öğrenim, iş tecrübesi, ücret, sosyal yardımlar gibi ayrıntılarla yazılı veya elektronik ortamda işçinin çalıştırılacağı işyerinin bulunduğu yerdeki kurum il müdürlüğü veya hizmet merkezinden talep etmek ve Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü veya hizmet merkezi tarafından gönderilenler arasından karşılamak zorundadır.
İşte bu yöntem maalesef doğu ve güneydoğu illerindeki belediyelerdeki terör örgütüne müzahir kişilerin işçi olmalarına zemin hazırlıyor. Kaldı ki bu illerdeki belediyelerin ve bunların kurdukları veya üye oldukları mahalli idare birlikleri ile bağlı kuruluşlarının Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurdukları şirketler ile kooperatiflere yapılacak işçi alımlarında KPSS şartı aranmaması işin tuzu biberi olmaktadır.

Hem kamu kaynağı kullanacaksınız hem de terör yandaşlarını sınavsız bir şekilde işçi yaparak şehitlerin kemiklerini sızlatacaksınız. Bu personellerin aldıkları ücretlerin bir kısmını gönüllü veya gönülsüz bir şekilde terör örgütlerine vermesine kimse şaşırmamalıdır. Şayet işçi alımları il düzeyi yerine memur yerleştirmesinde olduğu gibi ülke düzeyinde yapılsa bu kadar terör yandaşının kamuya girmesi mümkün olamazdı.

Bu belediyelerin taşeron işçi alımları ise tam bir faciadır. Şuana kadar kimse bu işe dur dememiştir. Herkesin üzerinde durduğu husus, niçin belediye işçilerinin hendek kazmada vb. işlerde terör örgütüne yardımcı olduğudur. Personel alım sürecine bakıldığında yaşananların son derece doğal olduğu ve alınan işçilere başka seçenek kalmadığı görülecektir.

Konunun örnekle izahını yapalım

Örneğin kayyum öncesinde Mardin veya Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerine kadrolu işçi alımı yapılacaktır. Bu belediyeler Diyarbakır veya Mardin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne işçi alımına ilişkin ilanı gönderecektir. İl müdürlüğü sadece Diyarbakır'da veya Mardin'de ikamet edenler arasından KPSS puanına gerek olmadan kura ile seçilenlerden dört katı aday belediyede oluşturulan komisyon huzurunda sözlü sınava girmektedir. Yapılan sözlü sınav neticesinde işçi alımı gerçekleşmektedir.

KPSS şartı aranmadan kura ile işçi alınmasındaki durumun vahametini herhalde anlatmaya dahi gerek yoktur. Ayrıca, yapılacak sözlü sınavdaki sınav kurulu ise yönetmeliğin 18'inci maddesine göre; belediyedeki atamaya yetkili amir olan başkanın görevlendireceği bir başkan ve dört üyeden oluşmaktadır. Oluşturulacak komisyonun nasıl olacağını herhalde izah etmeye gerek yoktur. Böyle bir komisyonun sözlü sınavla alacağı işçilerinin niteliğini sizlerin takdirine bırakıyoruz. Mutlaka sınav yönteminden tutun da komisyon oluşumuna kadar birçok usul değişmelidir. Yoksa sonuç değişmez.

Çözüm için neler yapılmalıdır?

Eğer bir an önce tedbir alınmazsa vatandaşın vergileriyle terör yandaşlarına iş imkanı sağlanmasının ya da alınacak personelin terör yandaşı olmasının önüne geçilemez. Bunun için; 1- Öncelikle yönetmelikte yer alan istisna alımları olabildiğince kısıtlanmalı ve kura usulü kaldırılmalıdır.

2- İşçi adaylarının İş-Kur'dan il düzeyinde talebine son verilmeli ve ülke düzeyinden talep zorunlu hale getirilmelidir.

3- Yönetmelik değişikliği ne kadar gecikirse, komisyon oluşumu ve taleplerin il düzeyinden karşılanmasıyla hem personel kalitesi düşmeye devam edecek hem de terör yandaşı belediyelere kamu kaynağıyla işçi istihdamına imkan sağlanmaya devam edilecektir.

4- İşçi alımındaki sözlü uygulamasını bilen bir kişinin HDP'li bir belediyeye nasıl gireceği bellidir. Yönetmeliği değiştirmeyerek göz göre göre bu duruma müsaade edenlerin sorumluluğu en az bunu yapanlar kadardır.

5- Taşeron işçilerin belediyelere alınmalarına ise hiç girmek istemiyoruz. Çünkü, bu alan tam bir faciadır ve hiçbir kural yoktur.

6- Doğrudan veya dolaylı olarak kamuda çalışacak kişiler için (taşeron olarak çalıştırılacaklar dahil) mutlaka merkezi sınav uygulanmalıdır.

7- Hiçbir kamu kurumunda hangi statüde olursa olsun ilansız personel alınmasına müsaade edilmemelidir.

Biz dost olarak gerekli hatırlatmaları yapalım da isteyen istediğini yapsın.

Ahmet Ünlü - YeniŞafak

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.