MEB'de 4 Bakan 5 Hükümet eskiten uygulama... Uzman öğretmenlik

MEB'de 4 Bakan 5 Hükümet eskiten uygulama... Uzman öğretmenlik

MEB'de 4 Bakan 5 Hükümet eskiten uygulama... Uzman öğretmenlik

Bu konudaki Adaletsizlikte tek sorumlu hükümettir. Çünkü kendi dönemlerinde çıkarılan bir kanuna sahip çıkmamış böylece eşitsizlik ve mağduriyetler yaratmışlardır.

Konunun üzerinden yıllar geçtiğinden hiç haberdar olmayan öğretmenlerin de bilgisi olması amacıyla her boyutu ile ele alıyoruz.

Uzman Öğretmenlik/Başöğretmenlik yani mevzuata göre Kariyer Basamaklarında Yükselme ile ilgili ilk adım Bakan Hüseyin ÇELİK zamanında atıldı.

Hüseyin ÇELİK kanun düzenlemesi için tam 11 yıl önce düğmeye bastığında;

"Öğretmenlikte Kariyer Sistemi

Öğretmenlikte kariyer sistemine geçiş sağlanması amacıyla hazırlanan yasa taslağının Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığına gönderildiğini ve çalışmaların hızla sonuçlandırılarak 2 ay içinde Meclise getirileceğini belirtti. Kariyer sistemi ile öğretmenler; stajyer öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve baş öğretmen olmak üzere 4 gruba ayrılacak. Bakan Çelik, "öğretmen 50 sene de çalışsa öğretmen olarak emekli oluyor. Yeni sistemle öğretmen arasında rekabet oluşacak. Sürekli araştıran kendini geliştiren öğretmenler diğerlerinden ayrılacak..." 

cümlelerini kullanmıştı.

Bu cümlelerin ardından 30.6.2004 tarihinde TBMM de kabul edilen kanundan sonra ek derslerde dahi düzenleme yapılmış ve Yüksek Lisans yapan öğretmene yüzde 25, Doktora yapan öğretmene ise yüzde 40 fazla ödenen ek ders uygulaması kaldırılmıştı.

Bunun gerekçesi olarak da, öğretmenlere Uzman/Baş öğretmenlik ödemesi yapılacağı gösterildi defalarca...

TBMM'de kabul edilen kanun aynen şöyle idi.

"Kanun No. 5204

Kabul Tarihi : 30.6.2004

MADDE 1. 14.6.1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43 üncü maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

Öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır. Adaylık dönemini başarıyla tamamlayanlar mesleğe öğretmen olarak atanır.

Kariyer basamaklarında yükselmede kıdem, eğitim (hizmet içi eğitim, lisansüstü eğitim), etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) puanları ile sınav sonuçları esas alınır. Değerlendirme 100 tam puan üzerinden yapılır. Değerlendirme puanının % 10'unu kıdem, % 20'sini eğitim, % 10'unu etkinlikler, % 10'unu sicil (iş başarımı) ve % 50'sini de sınav puanı oluşturur.

Kariyer basamaklarında yükselecekler değerlendirme puanlarına göre başarı sıralamasına alınır. Değerlendirmeye alınmak için sınav tam puanının en az % 60'ını almış olmak şartı aranır.

Sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM'ce yapılır.

Alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans öğrenimini tamamlamış öğretmenlerden uzman öğretmenlik, doktora öğrenimini tamamlamış olan öğretmenlerden ise başöğretmenlik için sınav şartı aranmaz. Bu durumda olan öğretmenler kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) ölçütlerine göre değerlendirilir.

Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükseleceklerin gireceği sınav, sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi, hizmet içi eğitim veya lisansüstü eğitim nitelikleri, her bir değerlendirme ölçütüne ilişkin hususlar ve puan değerleri, alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) şartları ve puan değerleri, branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları, yükselmeye ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşleri alınarak Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde, başöğretmen oranı % 10, uzman öğretmen oranı % 20'dir. Bakanlar Kurulu bu oranları bir katına kadar yükseltmeye yetkilidir."

Yönetmelik Süreci:

Uzman öğretmenlik/Başöğretmenlik için kanun gereği 13.08.2005'te yönetmelik yayımlandı.

- Yönetmeliğe göre öğretmenlikte 8 yılını dolduran öğretmenler uzman öğretmen olmak için başvuru yapabileceklerdi.

- Sınavda 60 ve üzeri alanlar başarılı sayılacak.

- Başarılı olanlar yönetmelikte yer alan kriterlere göre değerlendirmeye tabii tutulacaklar ve en yüksek puanlı olanlar Uzman Öğretmenlik hakkı elde edeceklerdi.

- Öğretmenlerden Yüksek Lisans sahibi olanlar sınava girmeden değerlendirmeye tabi tutulacaklardı.

- Önlisans mezunu olanlar uzman olamayacaklardı. Bu nedenle sınava alınmadılar. Derken Danıştay mevzuata ilk darbeyi vurdu ve Önlisans mezunu öğretmenlere sınav yolu açıldı.

Sınav süreci;

- Önce 27 Kasım 2005'te sınav yapıldı.

- Ardından 4 yıllık üniversite mezunu olmayanlara mahkemenin başvuru hakkı tanıması nedeniyle bu öğretmenlere yönelik olarak 30 Nisan 2006 tarihinde Uzman Öğretmenlik sınavı açıldı.

- Sınava toplam 152.652 kişi başvurdu ve sınavı geçerli sayılan 143.915 adaydan 106.536'sı 60 üzeri puan alarak başarılı oldu.

Değerlendirme süreci

Yapılan değerlendirme sonucunda uzman öğretmenlik sınavından muaf olanlar(yüksek lisans mezunları) da dahil toplam 92.383 öğretmen Uzman Öğretmen olmaya hak kazandı. 

Kılavuz doğrultusunda 01-20 Eylül 2006 tarihleri arasında öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselmeye ilişkin değerlendirme başvuruları alınmış ve 29 Eylül 2006 tarihinde değerlendirmeye ilişkin iş ve işlemler sonuçlandırılmıştır. Türkiye geneli başarı sıralaması ve alanlara göre uzman öğretmen ve başöğretmen kontenjanlarına girenler ise 24 Kasım 2006 tarihinde elektronik ortamda duyurulmuştur.

24 Kasım 2006 tarihinden bugüne kadar yeni bir adım atılabilmiş değil. Sorunu ne Hüseyin Çelik, ne Nimet ÇUBUKÇU (BAŞ) ne Ömer DİNÇER ne de Nabi AVCI çözemedi.

Yasanın iptal süreci:

Derken açılan dava sonucunda Anayasa mahkemesinden bazı maddelere iptal kararı çıktı.

Aslında iptal edilen maddeler çok da fazla değildi. Özetle açıklayacak olursak;

Yüksek Mahkeme:

1- Hizmet İçi Eğitimin değerlendirmede %20 paya sahip olmasının yanlış olacağına çünkü her öğretmenin hizmet içi eğitime gidemediğine, hizmet içi eğitime gitmekte takdir yetkisinin bakanlıkta olduğuna ve eşitliğe aykırı olacağına hükmetti.

2- "Toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde, başöğretmen oranı % 10, uzman öğretmen oranı % 20'dir." Hükmü iptal edildi.

Bu maddenin anlamı şuydu: MEB de örneğin 500bin serbest öğretmen kadrosu varsa en çok bunun %20'si olan 100 bin öğretmen Uzman Öğretmen olabilecekti. Bu kural ile sınavın yapıldığı ilk yıl (2006) da kontenjanın neredeyse tamamı dolmuştu. Gelecek yıllarda sınav yapılmış olsa bile boş kadro bulmak mümkün olmayacaktı. Örneğin öğretmen sayısında 20bin artış olsa uzman Öğretmenlik için sadece 4bin kadro ayrılacaktı.

Bu da mahkeme kararında da söylendiği üzere;

"Anılan oranlar dolduğunda geride kalan öğretmenler, boşalma olana kadar yüzde yüz başarı elde etseler bile, uzman ve/veya başöğretmen hakkını elde edemeyeceklerdir. Bu durum ise yığılmalara, tıkanmalara ve çalışma hayatında olumsuzluklara neden olabilecektir. Öngörülen kontenjanlardaki yüzdelere giren son kişilerle aynı değerlendirme puanına sahip olanların kontenjan dışında kalmaları hali hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır."

3- Yönetmelikle düzenleme yapılması öngörülen ""Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükseleceklerin gireceği sınav, sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi, hizmet içi eğitim veya lisansüstü eğitim nitelikleri, her bir değerlendirme ölçütüne ilişkin hususlar ve puan değerleri, alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) şartları ve puan değerleri, branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları, yükselmeye ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşleri alınarak Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

Hükmü iptal edilmiştir. Çünkü bu tür kuralların yönetmelikle değil kanunla belirlenmesi gerektiği aksi halde yasama organının yetkisine müdahale anlamına geleceği gerekçesiyle iptal edildi.

Anayasa Mahkemesi Kararı Sonrası:

Bu karardan sonra bu karara istinaden açılan, kontenjan yetersizliği için uzman olamayanlar ile yüksek lisans tamamlayıp uzman olmak isteyenler bazı davaları kazandılarsa da İdari Dava Daireleri Kurulu son noktayı koyarak kanunun iptal edilen maddelerinin yargı kararı ile doldurulamayacağına karar verdi.

Uzman Öğretmenliğin Getirisi Nedir?

Uzman/Başöğretmenlik kavramları başlangıçta öğretmen niteliğine yönelik ortaya atılmış olsa da sonuçta ve gelinen noktada bunun böyle olmadığı görüldü.

Uzman öğretmenliğin bu süreçte getirisi maddi getirinin yanı sıra yönetici atamaları gibi bir çok konuda da değerlendirmeye alınmıştır.

Uzman öğretmenliğin bugün itibariyle kıdeme ve kadro derecesine bağlı olarak; en az alan 118,00TL, en çok alan ise 157,00TL ek tazminat almaktadır.

Sadece o dönemde Doktora yapmış öğretmenlere verilen Başöğretmenlik hakkında bu öğretmenler de en az alan 236,00TL, en çok alan ise 314,00TL ek tazminat almaktadır.

Sonuç olarak;

- Mevzuat ilk düzenlendiğinde başvur(a)mayan yüz binlerce öğretmen ile AK Parti iktidarları dönemlerinde atanan öğretmenler yıllardır mağdur edilmektedirler.

- Öğretmenler arasında büyük bir haksızlık ortaya çıkmıştır. O dönemde 500bin civarında olan öğretmenin 100bini bile Uzman Öğretmenlik hakkından yararlanamamışken bugün öğretmen sayısı neredeyse iki katına çıkmıştır. Bu durumda yüz binlerce öğretmen mağdurdur.

- Yüz binlerce öğretmen mağdur iken sadece bir kez yapılan sınavlarla Uzman Öğretmenlik ücreti almakta olan öğretmenler de bu haksızlık nedeniyle rahatsızdırlar.

- Uzman öğretmenliğin manevi ya da eğitim kalitesi açısından hiçbir kazanımı ya da artısı yoktur. Uzman olan ile olmayan arasında tek fark her ay alınan ücrettir. Bu nedenle bu haksızlığa ve adaletsizliğe son verilmelidir.

- Bunun çözümü bu hakkı elde edenlerden bu hakkın alınması şeklinde olamayacağına göre diğer öğretmenleri de kıdem durumlarına göre Uzman/Başöğretmenlerle eş değer duruma getirilmelidir.

- Daha önce de ele aldığımız üzere "... Uzman Öğretmenlik gibi unvanlar kaldırılmalıdır. Bugün bu tazminatı alan öğretmenlerin hakları alınmamalı diğer öğretmenlere de bu hak verilerek 7 yılını dolduran öğretmenlere Uzmanlık tazminatı, 15 yılını dolduranlara da başöğretmenlik tazminatı ödenmelidir.

- Bu sorunu çözmek kanunda yapılacak küçücük bir düzenleme ile mümkün olduğu gibi,

- toplu sözleşmede konuyu teklifinde yazan fakat sözleşme masasında tek bir madde bile kabul ettirmeyen yetkili sendikada da sorumluluk vardır. Bu noktada da bir fırsat kaçırılmıştır.

- 24 Kasım 2006'da ilk kez Uzman Öğretmenlik sonucu açıklanmışken üzerinden 9 yıl, 4 bakan, 5 hükümet geçtiği ve aynı parti hükümetleri kendi düzenlemelerine sahip çıkmadıkları için sorunun çözümsüz bırakılmasının sorumluluğu tamamen bu hükümetlere aittir.

Yeni kurulan hükümetin ve özellikle Milli Eğitim Bakanı sayın Nabi AVCI'nın eğitimciler için öncelikli ele alacağı konulardan bir tanesi de bu sorun olmalıdır.

Maksut BALMUK

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum