Öğretmen Emekliliği; Kalmak mı Zor, Gitmek mi?

Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, 2003 yılından bu yana atanan öğretmen sayısı ile emekli olan öğretmen sayılarının ne kadar olduğunu MEB'e sormuştu. Bu soru üzerine MEB, şu cevabı verdi*;

2003 yılından bu yana atanan kadrolu öğretmen sayısı;

2003'de 22.814,

2004'de 19.029,

2005'de 20.777,

2006'da 31.000,

2007'de 19.493,

2008'de 20.016,

2009'da 23.893,

2010'da 40.922,

2011'de 62.064

2012’de 40 000

2013’de 40 000 olmak üzere toplam 282.809 öğretmen ataması gerçekleştirilmiştir.

 

Bakanlığa bağlı resmî eğitim kurumlarında yıllar itibarıyla;

2003'de 24.190,

2004'de 23,999,

2005'de 28.173,

2006'da 19.135,

2007'de 19.051,

2008'de 15.338,

2009'da 10.112,

2010'da 9.510 ve

2011'de 7.645 olmak üzere toplam 157.153 öğretmen emeklilik, istifa ve diğer nedenlere bağlı olarak ayrılmıştır.

 

2003 yılında sisteme kayıtlı öğretmen sayısı 497.997 iken, Eylül 2013 itibarıyla bu sayı 820 bine ulaşmıştır. 110 bin civarındaki resmi öğretmen açığının, 300 bin civarında ataması yapılmayan öğretmenin bulunduğu bir eğitim sisteminde; öğretmen sayısının büyük rakamlara ulaşması, ilk bakışta yeterli gibi görünmesine rağmen, öğretmen açığı ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının fazlalığı göz önüne alındığında, yetersiz olduğu görülecektir.

 

Rakamlar analiz edildiğinde; 2003 yılından, 2005 yılına kadar öğretmen emekliliğinde sayıca artış görülürken, 2005 yılından bu yana öğretmenlerin emekli olma konusunda isteksiz davrandıkları ve gittikçe azalan sayıda ve oranda emekli oldukları görülmektedir. Bu durumun nedeni olarak emeklilik yaşının yükseltilmesi, emeklilik durumunda öğretmen maaşlarında yaşanan 1/3’lük erime ve geçim koşullarının zorlaşması gösterilebilir.

 

Öğretmen emekliliği konusunun bir başka boyutu da, çok az bir oranda da olsa, ataması yapılmayan öğretmenler arasında tartışılan, emekliliği gelmiş öğretmenlerin emekli olması ve onların yerine genç öğretmenlerin atanmasıdır. Bu konu ataması yapılmayan öğretmenler tarafından yanlış değerlendirilmektedir.

Çünkü emekli olan öğretmen sayısı ile atanan öğretmen sayısı arasında bir illiyet bağı yoktur. Emekli olan öğretmen sayısı artsa da azalsa da Hükümet, eğitim politikasına uygun olarak belirlediği sayıda öğretmen ataması yapmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin emekli olma oranının yükselmesi, yeni atamaların sayısının artmasını sağlamayacaktır.

 

Ayrıca 50^li yaşlara gelmiş öğretmenlerin, mesleki anlamda verimliliklerinin zirvesinde, mesleki tecrübelerinin doruğunda, kendini yenilemiş ve yeniliklere açık bir durumda olabileceklerini de unutmamak gerekir. Bu anlamda, toplu bir emekliliğin ya da emeklilik oranının hızlı bir şekilde artmasının, “sosyal sermaye” kaybına yol açacağı da düşünülmelidir.

 

Unutulmaması gereken önemli bir nokta da, emekliliği gelmiş veya belirli bir hizmet süresini aşmış hiçbir öğretmen, kendini yeterli görmediği takdirde, görevde kalmaya devam etmez. Çünkü insan eğitimi başka hiçbir şeyle karıştırılmayacak kadar önemlidir ve bu durumun en çok farkında olanda, değerli öğretmenlerimizdir.

 

*http://www.memurlar.net/haber/218130/

Önceki ve Sonraki Yazılar