Vaka sayıları artıyor, peki okullar açılacak mı?

Vaka sayıları artıyor, peki okullar açılacak mı?

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “Bizim niyetimiz okulları açmak” dese de bayramla hızla yükselişe geçen vaka sayıları endişe yaratıyor.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “Bizim niyetimiz okulları açmak” dese de bayramla hızla yükselişe geçen vaka sayıları endişe yaratıyor. Öyle ki bir ilkokul 2. sınıf öğrenci velisi olarak günlerdir kendime şu soruyu soruyorum: “Okullar açılmalı mı? Açılırsa çocuğumu okula göndermeli miyim?” Bu kaygılarla uzmanlara da aynı soruları sordum. Bilim insanları şüpheci yaklaşırken eğitimciler daha net: “Okul en güvenli yer” diyorlar.

BU ŞARTLARDA ÇOCUĞUMU OKULA GÖNDERMEZDİM

HACETTEPE Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bayramda sahillerden gelen görüntüler nasıl sürpriz değilse okullar açıldıktan sonra vaka sayısının artması da sürpriz olmayacak” diyor. Plajları dolduran kalabalığın gençlerden oluştuğuna dikkat çeken Ceyhan, “Çoğu virüs taşıdığından habersiz. Hastalığı hiçbir belirti göstermeden atlatıyorlar. 1-2 belirtisi olanlara da ağır hasta olmadıkları için test yapılmıyor. Bu gençlerin hasta olduklarından ancak ‘virüsü riskli bir kişiye bulaştırdıklarında’ haberimiz oluyor. Yani bayramın etkisini 2-3 aya kadar görebiliriz ki bu durum okulların açılması sürecini de kapsar” diyor.

1.5-2 METRE MESAFE ŞART

Ceyhan şöyle devam ediyor: “Okullarda belli tedbirler alınacaktır ancak bu tedbirleri almak kolay değil. Bilim Kurulu önerilerinde 1 metre mesafeden bahsediyor. Bu hiç güvenli değil. 1.5 metreden aşağısı tehlikeli. Hele bir de çocuk maskesini çıkaracaksa, bu mesafenin 2 metre olması lazım. 50 kişilik bir okulda bu mesafeyi nasıl sağlayacaksınız? Georgia’da bir yaz okulunda, dersler açık havada yapılmasına rağmen virüs pozitif bir çocuk diğer çocukların yüzde 44’ünü enfekte etti. Yani çocuklar bulaştırıcıdırlar. Bu şartlarda çocuğumu okula gönderir miydim? Sanırım göndermezdim.”

SAĞLIK BAKANLIĞI KARAR VERSİN

Prof. Dr. Ceyhan okulların açılıp açılmayacağına MEB değil Sağlık Bakanlığı’nın karar vermesi gerektiğini düşünüyor ve bir parantez açıyor: “Eğer konu sağlıksa eğitim ya da iş ikinci planda kalır. Kalmalı. MEB ‘Okulların açılmasına yakın bir zamanda kararımızı vereceğiz’ diyor. Neden? O zaman tablo şu andan daha iyi olmayacak. Şimdiden karar verilmeli, herkes de önlemini ona göre almalı.”

YENİ KARARLAR ALINABİLİR

BİLİM Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel: “Süreç çok dinamik. Tatil yerlerinden gelen fotoğraflar beni hayli üzdü ve endişelendirdi. Vaka sayıları, tatil beldelerinden gelenlerin de bulaştırmasıyla artarsa eğer, okulların açılmasıyla ilgili yeni kararlar alınabilir diye düşünüyorum. Virüs bulaştırma katsayısı yani R değeri uzun bir süre 1’in altındaydı. Son artışlar ile R değeri şimdi yeniden 1’in üzerine çıktı. Bu da yayılımın artışını gösteriyor. Şu an ikinci pik söz konusu değil ama 5-10 günlük periyot çok önemli. Dramatik bir artış olursa her türlü kararı beklemek gerekiyor.”

SENDİKALAR SUYU BULANDIRIYOR

TÜRKİYE Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal, tüm özel okulların eğitime hazır olduğunu söylüyor ve “Bir kısmı 17’sinde, bir kısmı da 24’ünde telafiye başlayacaklar. Okullarımız TSE ve Bilim Kurulu’nun tüm standartlara uygun. Bu konuda bir sıkıntımız yok” diyor. Dal, okulların açılıp açılmamasına ilişkin tartışmanın fitilini ise eğitim sendikalarının yaktığı görüşünde. Şöyle devam ediyor: “Dünyanın her yerinde okulların açılması birinci gündemken burada tek muhalefet var, o da öğretmen sendikaları. İşe gitmeden maaşlarını alıyorlar. Sanırım rahata da alıştılar. Peki diğerleri? DSÖ ‘okulları açmak esastır’ dedi. Bazıları ise hâlâ ‘sendika ağzı’ ile hareket ediyor. ‘Hastalanır mıyız?’, ‘Korkuyoruz’ diyerek sosyal medyada gerçek kimliğini gizleyip, yazıp çizenlerle bu iş olmaz. Ben özel okulcu olarak konuşmuyorum. Mesele bizim okullarımızın meselesi değil. Mesele eğitim.”

İL İL DÜZENLEME YAPILABİLİR

Dal, Çeşme-Bodrum plajlarından gelen görüntülere atıfta bulunarak “Oradakilerin en az yarısı öğrenci. Öpüşüyorlar, zıplıyorlar, mesafe-maske hak getire. Plajda serbestçe eğlenebiliyor, AVM’ye gidebiliyorlar ama okula gidemezler! Plajdan 10 kere güvenlidir okul. Disiplin ve kontrol vardır” diyor. Bir de önerisi var: “Salgın İstanbul’da var ama Artvin’de, Edirne’de yok. Buralarda okulları niye kapatıyoruz? Çocukların eğitim hakkını neden ellerinden alıyoruz? Vakaların yüzde 90’ı 6-7 şehirden çıkıyor. Okulların hepsini aynı anda kapamak-açmak yerine il bazında karar alınabilir.”

 

DIŞARISI OKULDAN DAHA MI GÜVENLİ

TÜRK Eğitim Derneği Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Kurulu üyesi Selçuk Pehlivan-
oğlu soruma soruyla karşılık veriyor: “Şu anda dışarısı okullardan daha mı güvenli? Anne-babaların kendilerine sorması gereken yegâne soru budur.” Pehlivanoğlu şöyle devam ediyor: “Tabii ki ekstra durumlar olabilir, önümüzde yaklaşık 1 ay daha var ama ben şahsen okulun daha kontrollü olacağını düşünenlerdenim. Burada önemli olan çocukları okuldan döndükten sonra ebeveynlerinin takınacakları tutum. Kıyafetlerinin gerekirse her gün yıkanması, havalandırılması, her gün banyo yapılmasının bulaştırıcılığı önlemek adına önemli olduğunu düşünüyorum.”

15 YAŞ ALTI UZAKTAN EĞİTİLEMEZ

Pehlivanoğlu öğrencilerin şu an için ‘yaz+61 gün’ öğrenme kaybı olduğuna dikkat çekerek “Bu kayıp şu an için telafi edilebilir düzeyde. Ancak süreç uzadıkça özellikle 15 yaş ve altı çocuklar zorlanacak. 15 yaş üstü uzaktan eğitimde 2 birim kazanıyorsa 15 yaş altı 0.1 birim kazanır. 15 yaş altı çocukların uzaktan eğitilmesi zihinsel becerileri açısından mümkün değil” diyor. Riskin her yerde olduğunu söyleyen Pehlivanoğlu, önemli olanın riski azaltmak olduğunu ve okulların hijyen malzemesi dışında temizlik personeline ihtiyaç duyacağını söyleyerek ‘Tedbir alınmalı’ diyor. (Fulya Soybaş - Hürriyet)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.