2023'e Doğru Türkiye'de Din Eğitimi ve Değerler Eğitimi Çalıştayı Başladı

2023'e Doğru Türkiye'de Din Eğitimi ve Değerler Eğitimi Çalıştayı Başladı

Türk Eğitim-Sen’in 2. Maarif Kongresi kapsamında 19-21 Mart 2021 tarihleri arasında düzenlediği “2023’e Doğru Türkiye’de Din Eğitimi ve Değerler Eğitimi Çalıştayı” başladı.

Türk Eğitim-Sen’in 2. Maarif Kongresi kapsamında 19-21 Mart 2021 tarihleri arasında düzenlediği “2023’e Doğru Türkiye’de Din Eğitimi ve Değerler Eğitimi Çalıştayı” başladı.

Türkiye’de din eğitimi ve değerler eğitimi başlıkları altında komisyonların çalışma yürüteceği çalıştaya; Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan ve çalıştay komisyonlarında görevli olan çok sayıda akademisyen online olarak katıldı. 

Türk Eğitim-Sen’in youtube kanalı ve facebook sayfasından canlı olarak yayınlanan Çalıştay’ın açılış konuşmasını Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan yaptı.

2. Maarif Kongresi, devletimizin 100. Yılında yani 2023’e giden süreçte daha güçlü, daha kutlu Türkiye’nin kaldırım taşlarını döşeyecektir. 
Çalıştayın açılışında bir konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 2. Maarif Kongresi kapsamında 2023’e Doğru Türkiye’de Din Eğitimi ve Değerler Eğitimi Çalıştayı’nın hem ülkemiz hem de eğitim hayatımız için hayırlı hizmetlere vesile olmasını temenni ederek sözlerine başladı. 
Çalıştay’a katılarak, kıymetli birikimlerini paylaşacak olan bütün bilim insanları ve meslektaşlarına teşekkür eden Geylan, 2. Maarif Kongresi’nin düzenleneceği 13-18 Temmuz 2021 tarihine kadar hem il ve ilçelerde düzenlenecek ön hazırlık çalıştayları hem de eğitimin farklı kademelerine yönelik düzenlenen bu tür çalıştaylarla ciddi bir farkındalık ortaya koyacaklarını söyledi.
Türk Eğitim-Sen’in 13-18 Temmuz 2021 tarihinde 2. Maarif Kongresini Ankara toplayacağını bildiren Geylan, 2023’e Doğru Türkiye’de Din Eğitimi ve Değerler Eğitimi Çalıştayı’nın da bu kapsamda yapıldığını bildirdi. 
2. Maarif Kongresi hakkında bilgi veren Geylan şunları kaydetti: “1. Maarif Kongresi Ankara’da 15 Temmuz 1921 tarihinde toplandı. Kahraman ordumuz cephede varlık-yokluk mücadelesi verirken, ölümsüz lider Mustafa Kemal Atatürk, 200 öğretmen ile okul yöneticisini Ankara’da bir araya getirerek Maarif Kongresi’ni gerçekleştirdi. Yani bir yandan cephede silahlı kuvvetlerimiz kurtuluş mücadelesi verirken, diğer yandan eş zamanlı olarak Ankara’da irfan ordusu devletimizin kurtuluşa giden yolun taşlarını döşüyordu. 
Türk Eğitim-Sen olarak bundan feyz alarak 2. Maarif Kongresi’ni toplama kararı aldık. Evet, 2. Maarif Kongresi diyoruz, çünkü 1. Maarif Kongresi’nden başka bu isimle toplanmış bir kongre bulunmamaktadır. ‘Heyet-i İlmiye’ adı altında beş ila altı tane toplantı yapılmıştı. Akabinde toplantılar Cumhuriyet tarihi boyunca ‘Milli Eğitim Şuraları’ adı altında devam ettirilmiş ancak Maarif Kongresi adında toplanmış ikinci bir çalışma bulunmamaktadır. Bu kongreyi sizlerin de üstün gayretleri ile Türk Eğitim-Sen olarak 13-18 Temmuz 2021 tarihlerinde düzenleyeceğiz. 2. Maarif Kongresi, devletimizin 100. Yılında yani 2023’e giden süreçte daha güçlü, daha kutlu Türkiye’nin kaldırım taşlarını döşeyecektir. Bu minvalde çalışmalarımıza emek veren bütün bilim insanlarına çok teşekkür ediyorum. Türk Eğitim-Sen olarak sizlerin de gayretleriyle tarihi ve milli bir süreci birlikte yürüttüğümüze inanıyorum.
Demek ki iyi eğitilmiş insan gücü maddi yeterliliklerle olmuyor. Demek ki, milli ve manevi değerlerle bezenmiş bir eğitim süreci büyük öneme sahip.
Bir ülkenin topyekûn kalkınmasının ön koşulunun ‘eğitim’ olduğunu bildiren Geylan, iyi eğitilmiş insan gücünün önemine vurgu yaptı. İyi eğitilmiş insan gücünden kastedilenin sadece maddi yeterliliklerle donatılmış bireyler olmadığının altını çizen Geylan, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına dikkat çekti. Geylan, “Hatırlanacağı gibi henüz sıcağı kurumamış olan 15 Temmuz felaketinde gördük ki; maddi ve teknik anlamda ‘iyi donatılmış’ olmak, ‘iyi vatandaş’ olmanın koşulu değilmiş. En zeki çocuklarımızı en iyi okullarda okuttuk, yeterliliklerle donattık ama ne yaptılar? İnsanımıza kurşun sıktılar, bomba attılar. Demek ki iyi eğitilmiş insan gücü maddi yeterliliklerle olmuyor. Demek ki, milli ve manevi değerlerle bezenmiş bir eğitim süreci büyük öneme sahip” diye konuştu. 
Artık bu ülkenin yeni 15 Temmuz’lar yaşamaya lüksü yoktur. Dolayısıyla değerler eğitimini sadece devletin kendi öğretmenleri eliyle okullarımızda verilmesinin doğru olduğuna inanıyoruz. 
Türk Eğitim-Sen olarak bu anlamda din eğitimini ve değerler eğitimini çok önemsediklerini bildiren Geylan, “Nitekim bu hassasiyetimizin göstergesi olarak; 2015 tarihinde ‘Din Eğitimi Çalıştay’ı yapmıştık. Ki şu an aramızda bulunan birçok arkadaşımız da bu çalıştayımıza katkı sunmuştu. İşte Din Eğitimi Çalıştayı’nın ikincisini, değerler eğitimini de kapsam içine dahil ederek üç gün sürecek bir çalışmayla gerçekleştiriyoruz. 
Türk Eğitim-Sen olarak değerler eğitimi konusunda başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere devletimizin ilgili kurumlarının kaygılı olmasını takdir ettiklerini ve buna destek verdiklerini söyleyen Geylan, ancak hassasiyetleri ve ikazları da olduğunu kaydetti. 
Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı ile protokoller imzalanarak kimi STK görünümlü yapıların değerler eğitimi adı altında okullara sokulduğuna dikkat çeken Geylan, “Biz bunu asla doğru bulmuyoruz. Evet, değerler eğitimi konusunda kaygı sahibi olunmasını destekliyor ve olumlu buluyoruz ancak diyoruz ki; değerler eğitimi okullarımızda çocuklarımıza devletin öğretmenleri tarafından vermelidir. 
Kamusal alanın belli mensubiyetler üzerinden tanzim edilmesi durumunda ülkemizin nerelere sürüklendiğini çok acı bir şekilde 15 Temmuz gecesinde gördük. Artık bu ülkenin yeni 15 Temmuz’lar yaşamaya lüksü yoktur. Dolayısıyla değerler eğitimini sadece devletin kendi öğretmenleri eliyle okullarımızda verilmesinin doğru olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı’na süreç ile ilgili ikazlarda bulunduk.  Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk döneminde yeni protokoller yapılmadı ancak daha önce yapılmış olan protokoller halen yürürlüktedir. 
Milli Eğitim Bakanlığı’na bu çalıştay vesilesiyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Değerler eğitimi konusunda bir gayret ortaya koyalım, ancak bu eğitimi çocuklarımıza devletin öğretmenleri eliyle kazandıralım.” 

Genel Başkan Talip Geylan’ın ardından Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal da bir konuşma yaptı. Türk Eğitim Sen’in yaptığı hizmetlerle öncü olmaya devam ettiğini söyleyen Ünal, çalıştayda emeği geçen herkese teşekkür etti. 

Toplumun din konusunda doğru şekilde aydınlatılmasının ana unsurunun Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu söyleyen Ünal, “Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk tarafından 3 Mart 1924 tarihinde kurulmuştur ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na toplumun din konusunda aydınlatılması görevi verilmiştir. Din eğitimi okullarda Milli Eğitim Bakanlığı, yaygın eğitimde de toplumun her kesimine Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla verilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı cami merkezli bir hizmet sunsa da günümüzde cezaevlerinden, toplu ıslah evlerine, hastanelerden, Kur’an kursu hizmetlerine kadar 7 Bakanlıkla protokol yapılarak toplumun tamamına din hizmeti sunmaktadır. Yaygın din eğitiminde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üzerine düşen önemli görevler vardır” diye konuştu.  

Ünal, “Dinimizi, yeni yetişen nesillere doğru şekilde vermeliyiz. Milli anlayışta olan din görevlilerimizin veya din alanında ihtisas yapmış hocalarımızın sayısının artması ve etkin hale gelmeleri çok önemlidir. Bu çalıştayımızın Türkiye’de dini hayata, din eğitimine ve geniş anlamda da din hizmetine katkı sunmasını temenni ediyor, başarılar diliyorum” dedi. 

Nuri Ünal’ın konuşmasının ardından Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Cemal Tosun tarafından çalıştay açılış tebliği sunuldu.

Çalıştayımız 20-21 Mart tarihlerinde de devam edecek. Bu kapsamda Türkiye’de din eğitimi komisyonları; "Okul Öncesinde Din Eğitimi",  "Göç ve Din Eğitimi" "Gençlik ve Dini Yönelimler", "İmam Hatip Liseleri",  "İlahiyat&İslami İlimler Fakültesi Programları" ile ilgili çalışmalar yapacaklardır.

Türkiye’de değerler eğitimi komisyonları ise; tarihsel süreçte değerler eğitimi,  değerler eğitimine ilişkin teorik yaklaşımlar ile değerler eğitimi politikaları mercek altına alınacak.

Çalıştay’ın ardından hazırlanacak raporlar komisyonlar marifetiyle bir araya getirilerek, Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu başta olmak üzere ilgili tüm kuruluşlara sunulacak. 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.