MEB Ortaokul Öğrenci ve Öğretmenlerini Anlamamakta Israr Ediyor!

MEB Ortaokul Öğrenci ve Öğretmenlerini Anlamamakta Israr Ediyor!

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü dün karne notuna dair yeni bir açıklama yayımladı. Bakanlık önceki açıklamasını değiştirdi. Ancak hala, liseler için geçerli olan not verme işlemini ikinci döneme erteleme uygulamasını yine ortaokullara

MEB Ortaokul Öğrenci ve Öğretmenlerini Anlamamakta Israr Ediyor!

Daha önce "Ortaokul Öğretmenlerinin Not Sorunu" başlığıyla konu ele alınmıştı.

MEB gelen tepkiler ve talepler üzerine yeni bir değerlendirme yapmış ve not verme işlemini liselerde olduğu gibi ikinci döneme bırakmak yerine yazılı sınavları gündem dışı bırakırcasına bir tavra girmiştir.

Bu dönem not girilmesinin istenmemesi yani ikinci döneme erteleme yapılması ile ilgili talepleri dahi doğru anlamayan bir yaklaşım söz konusu.

MEB yeni bir açıklama yaptı ve yazılı sınav notları veli isterse sisteme işlenecek.

MEB asıl sorunu ya göremiyor ya da görmezden geliyor. Tekrar açalım.

Öğrenciye EBATV izleyin denildi. Dönem boyu EBATV izleyen ve öğretmen ile tek bir diyalog kurmayan öğrenciye öğretmen nasıl not verecek?

Öğrencilerin devam zorunluluğu yok. Pandemi döneminde okul açıkken de yoktu. Hal böyle iken hiç okula gelmeyen öğrenciler nasıl değerlendirilecek?

Geçmiş yıllardan öğrencileri tanıyorsunuz diyenler var. 5. Sınıfları hiç tanımıyor öğretmenler çünkü ilk kez karşılaşacakken mümkün olmadı. Ya da okula yeni atanan öğretmenler var nasıl tanıyor olabilirler ki?

Kaldı ki öğrenci geçen yıl (ki yarım dönem okudu çocuklar) başarılı/başarısız ise bu yıl da aynı olacaklarının garantisi mi var hele hele ergenlik dönemi çocuklarının?

Hadi geçtik bunları çok istiyor ama imkanı yok yapamadı uzaktan eğitimi. İnternet bulamadı, çekmedi, kotası bitti, PC bozuldu. PC'yi diğer kardeşleri kullanıyordu ne suçu var öğrencinin?

Bu listeyi istediğiniz gibi uzatabilirsiniz.

MEB'in direnişi ve yaklaşımı hakkaniyete uygun değil, doğru değil, pedagojik hiç değil,

Bu öğrenciler bu yıl ya da seneye liselere yerleşirken bu puanlar kullanılacak. Yani burada öğretmenleri vicdani sorumluluğa iten bir durum söz konusu.

Öğrencilerin geleceğini etkileyecek nitelikteki bir konuda objektiflikten uzak bir yaklaşım hatta dayatma (her öğrenciye not verilecek dayatması) en çok da öğrencilere zarar verecektir.

Tüm liselerimiz eşit olsa ve liselere yerleştirmeler sınav esaslı olmamış olsaydı belki tolere edilebilecek bir durum iken bugünkü şartlarda telafisi imkansız durumlar yaratmak kabul edilebilir değildir.

MEB konuyu yeniden ele almalı ve öğrencileri rahatlatmalıdır. Aksi halde MEB kriter koysun ve öğretmenleri de sorumluluktan kurtarsın örneğin: canlı derse hiç gelmeyene x, az gelene y, EBATV izleyene z .'ya k puan verilsin desin. Hatta sistemden kendisi otomatik olarak versin. Mümkün mü tabii ki değil? O zaman bir öğretmenin değerlendirme olanağı bulamadığı öğrenciyi değerlendirmesi de mümkün değil.

Çözüm yok mu tabii ki var. Liselerde olduğu gibi değerlendirme ikinci döneme bırakılır, pandemi şartları da göz önüne alınarak yazılı sınavlar da tamamlanır, bu dönem yazılı sınava girmiş öğrencilerin puanları noktasında kendilerine (kullanıp kullanmama ya da yeniden sınava girme noktasında) tercih hakkı verilir ve en azından daha objektif bir değerlendirme yapılmış olur.

Maksut BALMUK

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.