İNSAN HAKLARI GÜNÜNDE TÜRK DÜNYASI VE DOĞU TÜRKİSTAN

İNSAN HAKLARI GÜNÜNDE TÜRK DÜNYASI VE DOĞU TÜRKİSTAN

Doğu Türkistan’da akıttığı kanların hesabını mutlaka bir gün ödeyecektir. Buradan hür Dünyaya ve insanlığa sesleniyorum 35 MİLYONLUK BİR MİLLETİN İNSAN HAKLARI YOKMU? ONLARDA. İNSANLIK ALEMİN İN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR. mazlum milletlerin insan haklarında

 

Değerli başkanlar, değerli misafirler ve basın mensubu arkadaşlar

Bu gün dünya insan hakları günü, fakat Doğu Türkistan başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insan hakları ihlalleri devam etmektedir. Özellikle de bu hak ihlalleri Türk coğrafyasında had safhadadır. Etrafımıza şöyle bir bakacak olursak.Irak'ta, Suriye’de  İran’da Güney Azerbaycan Türkleri,Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesinde yaşananlar hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor, Bu saydığımız topraklarda Türk olmak, insan olmak o kadar zor ki yaşananlar karşısında insan olan insanlığından utanır.

Şimdi Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerine bir göz atalım: Sizlere tarih anlatmayacağım, yakın tarihte meydana gelen birkaç olayı paylaşmak istiyorum: 1949 yılında Çin işgalinden sonra Uygur Türkleri akla hayale gelmeyen işkence ve soykırıma tabii tutuldu. İnsanların en temel hakları olan yaşam hakları ellerinden alındı. Din, dil, ve kültürel Hakları engellenerek kendi kendini idare etmekten yoksun bırakıldı. Yaşları 18 ve 25 olan kızlarımız Çin’in iç bölgelerine zorla götürülerek sağlıksız koşullarda ve gayri ahlaki işlerde çalışmaya zorlandı. 2010 verilerine göre Çin’in iç bölgelerine götürülen Uygur kızlarının sayısı 1 milyonu aşmıştır. 6-7 yaş arası çocuklar çift dilli eğitim bahanesi ile Çinin iç bölgelerine zorla götürülerek  kendi milletine hain  Çin yönetimine sadık birer köle olarak yetiştirilmekte yani mankurtlaştırılmakta. 7-8 aylık hamile olan doğumuna bir kaç hafta kalmış kadınlarımız nüfus planlaması safsatası ile zorla kürtaj edilmekte, kadınlarımızın annelik hakları zorla ellerinden alınmaktadır. Çin yönetimi bu zorunlu nüfus planlaması uygulaması yerine Doğu Türkistan’a Çinli göçünü durdurmalıdır. Her yıl Doğu Türkistan’a yüz binlerce Çinli göçmen yerleştirmektedir. Din ve vicdan özgürlüğü üzerindeki baskılarda had safhadadır. Camiler yıkılmış, din adamları hapse atılmış, ya da Çin Komünist partisinin yetiştirdiği din adamları Uygur Türklerinin dini yanlış öğrenmeleri için eğitilerek Uygur Türklerini Çin hükümetinin her türlü baskısını kabul etmelerini açıklayan vaazlar vermekte. Yakın tarihte yani 5 Temmuz 2009 da tüm dünyanın ve Türkiye’nin de haftalarca görsel ve yazılı medyadan takip ettiği olaylarda binlerce Uygur Türkü şehit edilmiş, on binlercesi de hapse mahkum atılmış bir o kadarı da kayıptır. O tarihten günümüze kadar kaybolanlar hakkında Çin yönetimi hiçbir açıklama yapmadığı gibi, kayıp yakınlarını tehdit ederek; eğer kayıp yakınlarınızın akıbetini araştırır veya basın yolu ile açıklama yaparsanız çok şiddetli cezalara çarptırılacaksınız diyerek kayıpların yakınlarını hiçbir gerekçe göstermeden hapse atmaktan da çekinmemektedir.Bütün bunlar yetmezmiş gibi bu yıl ramazan ayında devlet memurları ve öğrencilere zorla su içirmek suretiyle orucunu bozdurmuş, ramazan ve kurban bayramı namazını ve toplu bayramlaşmayı da yasakladığı gibi Bayram tatilini de iptal etmiştir.Çinli yetkililer orucun yasaklanmasına gerekçe olarak da halk sağlığı ve iş veriminin düşeceğini   göstermiştir. Çin devletinin şerrinden korkarak Korla’daki yer altında kurulan Kur-an Kursunda din eğitimi almaya çalışan yaşları 10 ila 15 arasında Uygur çocukların ders gördüğü kurs 8 haziran günü Çinli milis güçleri tarafından basılmış ve burada Kuranı Kerim öğrenmekte olan çocuklar karakola götürülmüştür. İçlerinden 12 yaşındaki Mirzahit AMANULLAH Çinli polislerin şiddetli işkencesine maruz kalmış başından aldığı ağır darbe sonucu 21 Haziran günü şehit edilmiştir. Defin sırasında mezarı başında imam tarafından Kur-anı Kerim okunmasına dahi izin verilmemiştir. Karakolda şiddet uygulayanlar hakkında hiçbir soruşturma açılmadığı gibi ailesine olayla ilgili hiç kimseye bir şey söylememesi aksi takdirde kalan aile fertlerini hapse atılacakları söylenmiştir. Doğu Türkistan'da dinsizleştirme politikasını hayasızca uygulayan  aynı Çin yönetiminin diyanet işleri başkanlığı T.C diyanet işleri başkanlığı ile bu yıl Ekim ayında ortaklaşa Türkiye’de Kuran ziyafeti ve Türk İslam sanatları sergisi açmıştır . İşte bu olaylar da gösteriyor ki Çin'in ikiyüzlü acımasız politikaları sonucu Doğu Türkistan halkının yaşama hakkı dahi yok. Gece evlerinden alınarak meçhule götürülen insanlar hakkında aileleri hiçbir soruşturma isteyememekte, kaybolan yakınının akıbetini soruşturanlar ise çeşitli cezalara çarptırılmaktadır.  Çin’in insan hakları dosyası burada sayamayacağımız kadar kabarıktır. Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarında bu zikrettiğimiz ihlaller yer almasına rağmen Birleşmiş Milletlerin veto yetkisine sahip 5 Daimi üyesinden biri olan Çin hükümeti hakkında şimdiye kadar hiçbir hüküm çıkmamıştır. Türk devletleri ve İslam dünyası da bu gelişen olaylar karşısında sessiz kalmaktadır. Doğu Türkistan’da 5 Temmuz 2009 yılında meydana gelen Urumçi katliamında Türkiye’den siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları basın açıklaması ve protesto gösterileri ile olayı kınamış olsalar da bunun devamı gelmemiş ve bu gün Doğu Türkistan’da Çin istediğini yapmaktadır.

İnsan hakları sadece bir zümrenin veya bir milletin değil tüm insanlığın hakkıdır. Çin, zorla işgali altında tuttuğu Doğu Türkistan’da akıttığı kanların hesabını mutlaka bir gün ödeyecektir. Buradan hür Dünyaya ve insanlığa sesleniyorum 35 MİLYONLUK BİR MİLLETİN İNSAN HAKLARI YOKMU?  ONLARDA. İNSANLIK ALEMİN İN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR.  mazlum milletlerin insan haklarından faydalanacağı ve insanca yaşayacağı günler yakındır.  Hepinize saygılar sunuyorum

Seyit Tümtürk

Dünya Uygur Kurultayı

Başkan Yardımcısı

Doğu Türkistan Kültür Ve

Dayanışma Derneği Genel Başkanı

Tel:05324026492

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.